M. Ali Birand'ın ölümünde de rahatsız olmuştum, hastanenin çelişkili açıklamalarından.. "Enfeksiyon" demişlerdi başta.. Sonra enfeksiyon lafını kimse ağzına almadı. "Öldü" haberi çıktı..
Resmi açıklama çok sonra geldi.
O zaman Yalçın Bayer de Hürriyet'te yazdı.
"Bizim memlekette böyle ölümler soruşturulur, otopsiden evvel gömülmesine izin verilmez" demiş bir Alman meslektaşı..
Müslüm Baba'nın ölümünde ayni sahneleri yaşadık.. Gene enfeksiyon, yani hastane mikrobu lafları.. Gene "Öldü" haberleri.. Bu defa İbrahim Tatlıses patladı..
"Aslında daha evvel öldü, sakladılar..
Çünkü durmadan gazete, TV haberi, reklam demek, hastane için.."
Bilmem.. Bildiğim, bu tür durumlarda, sonradan çıkacak "Kirli" dedikoduların önüne geçmek gerek.. "Ölümü kim niye, bir kaç saat, bir kaç gün saklar" dedin mi, kirlet kirletebildiğin kadar..
O zaman her şey açık, kesin ve net olmalı..
Böyle durumlarda ölüm zamanı ve sebebini adli tıp açıklamalı..
Yoksa, ölen ölür, dedi kodu bitmez!..