Ankara'da Delta Ajans'ta Cüneyt Ağbi'yle çalışırken, durmadan Frankfurt'a giderdim. Cüneyt Ağabey, Lufthansa'nın PR Danışmanıydı.. Ben de Delta'nın PR Müdürü..
Durmadan gazeteci davet ederlerdi Türkiye'den.. Bir defa Frankfurt Hava Limanı, Avrupa'nın en büyüğü olarak yeniden yapılıyordu. Onun gelişmelerini izletmek istiyorlardı. Bir yandan da Lufthansa'yı tanıtmak. Her ekiple de beni yollardı Cüneyt Ağabey, rehberlik edeyim diye..
Lufthansa'nın eğitim yerlerini gezmek resmen aşağılık kompleksi verirdi bana.. Pilot eğitimleri bir efsaneydi..
Frankfurt'ta bilgisayar ve smülatörle temel eğitim.. Bremen'de en küçük uçaklarla ilk uçuşlar.. Amerika Phoenix'te büyük uçaklara geçiş..
Zamanın THY Genel Müdürü Agasi Şen, nur içinde yatsın "En büyük hayalim bir THY Yüksek Okulu kurmak" derdi.. "Kendi pilotlarımızı ve kendi hosteslerimizi kendimiz yetiştirmeliyiz. Pilotları Hava Kuvvetlerinden ayartmaktan vazgeçmeliyiz.."
Pilot yetiştirmek hayaldi benim için, hele o dediğim Frankfurt, Bremen ve Phoenix turunu yapıp, orada kullanılan teknolojiyi yakından gördükten sonra..
Ama Frankfurt'un hemen orda Darmstad'daki Hostes Okulunu görünce resmen aşağılık kompleksine kapıldım..
"Yahu bunu niye yapamıyoruz ki" diye..
Dediğim yıllar, 60'lıların sonları.. Yani nerdeyse 50 yıllık bu kompleksten çarşamba günü kurtuldum.
THY Basın Danışmanı Dr. Ali Genç dostum beni yemeğe davet etti..
"Bir şartla" dedim.. "Sizin orda yiyeceğiz.."
Gittim ki, Ali, THY ikram servislerini yapan Do&Co'nun bir numarası Atilla Doğudan ve THY'nin aylık SkyLife Dergisi adına da Serdar Turan orda..
Doktor "Önce şu içinde bulunduğumuz binayı gezelim mi" dedi..
"Olur" dedim. "Daha çok acıkırız, daha çok zarara girersin.."
Bir uzun koridor.. Sağımız perdelerle ayrılmış.. Perdenin arkasında model model uçaklar sıralanmış.. Yani bire bir uçağın içinin modelini yapmışlar. Uçak kabininde ne varsa, en ufak düğmeye kadar, orda hazır..
"Burası hostes eğitim yeri" dedi, Atilla.. Servis nasıl yapılır, yolculara nasıl davranılır, hepsi öğretiliyor.."
İçerde adaylar ve hocaları.. Her kabin bir dershane.. Her kabinin önünde iki ekran.. Biri eğitim için.. Bilgisayardan bilgiler. Ötekiler canlı kayıt.. Adaylar ayni anda kendilerini ve arkadaşlarını izliyorlar, doğruları, yanlışları görüyorlar..
Gördüklerim eğitimin sadece bir bölümü ama beni yarım asırlık kompleksimden kurtarmaya yetti..
Almanların da önüne geçmişiz..
Ali, "Şimdi biz pek çok yabancı hava yoluna eğitim desteği veriyoruz" dedi..
Sonra sofraya oturduk. Do&Co'nun hazırladığı enfes bir öğlen yemeği yedik.. Hepsi uçaklarda ikram edilenlerden oluşan..
Atilla o çatı altında 2 bin kişinin çalıştığını söyledi..
"Üzerinde güneş batmayan bir kurumla çalışınca, öyle olmak lazım" dedim.. "Şu anda biz öğle yemeği yerken, bir THY uçağında kahvaltı, bir THY uçağında supper veriliyor, dünyanın bir yerlerinde.."
THY'nin ikramları genelde Do&Co tarafından hazırlanıyor. Yetişemedikleri yerlerde yerel şirketler var.. Ama onların da mönüleri merkezden gidiyor. mutfak ekipleri gene Do&Co tarafından eğitiliyormuş..
Ali "THY, dünya hava yolcularının en tercih ettikleri şirket olma yolunda büyük adımlar attı" dedi.. Atilla'yı gösterdim.. "Sebebi bu.. Uçak dünyanın her yerinde ayni uçak.. Farkı yaratan servis.. Yani sunduklarınız ve sunanlar.."