Macide Tanır, o çok renkli, adeta roman, hayatını kaleme aldı.. Kitabın adına bakar mısınız?.
"Tiyatro Cadısı.."
Türk kitapçılığına en faydası dokunan adamdır benim için, nur içinde yatsın.. Ahmet Küflü de, Bilgi Yayınları'nda bastı.. Hemen de bana yolladı.. Bir nefeste okurken, aklıma geldi..
"Yahu Ahmet Hocam bir kitapçılık devi.. Macide Hanım sanatın kraliçelerinden.. Kitabı oturup ben yazacağıma, Ahmet Küflü'den istesem de o yazsa" diye.. Aradım Küflü'yü.. Kırmadı..
İşte 29 Eylül 2001'deki köşemden o yazı..
***
Bugün Hıncal benden "Tiyatro Cadısı" kitabını yayınladığım Macide Tanır'ı istedi.
Macide Tanır'ı tanımaz mıyım! Elbet tanırım. İlk oyunundan son oyununa kadar hepsini seyretmiş bir aydın Ankaralı olarak; onun bir tiryakisi olarak. Emsalsiz bir aktris, bu kadar güzel nasıl oynuyor, inanılır gibi değil; bir efsane.. Peki, alkışlarken avuçlarıma kan oturuyorsa.. Yarın sabah geçer, boşver.
Şimdi onu ayrıca yazar olarak tanıdım, emsalsiz diğer yanlarını gördüm, 30-40 senelik seyirci birikimimi kitabının satırlarıyla birleştirip, karşılıklı, birebir konuşmalarla besleyip onun hakkında bütüne ulaştım.
Macide Tanır kaç oyun oynamıştır? 50-100. Sayı hiç önemli değil. Yüzlerce kadın tipine bütün hayatınca 24 saat hazırlanan, çalışan; "Ya böyle bir kadını ilerde oynarsam" titizliği ve dikkatiyle mükemmel bir gözlemci olarak bakan bir üstün insan. Belki o oyunlar henüz yazılmış bile değil, biz ne o oyunları gördük ne de o rollerdeki Macideleri seyrettik. Ne kadar yazık!
"Tiyatronun Cadısı"nı okumalısınız. Herkes okumalı. Bir tiyatrocunun dar alanda kalan anıları sanırsanız çok yanılırsınız. Hele kadınlarımız, genç kızlarımız muhakkak okumalı, bir ders kitabı saymalıdırlar.
Yüzlerce yazarımdan birini anlattım. Ciddiye almazsanız ben bir şey kaybetmem, siz çok şey kaybedersiniz.
