Bak sevgili kardeşim Kerem Alışık!.. Hem de seni ayırıp ismen sana yazdım. Kılın kıpırdamadı. Beni okumak zorunda değilsin. Gazete okumak zorunda da değilsin. Ama bir patron, tiyatrosunun ilanlarına bakmaz mı zahmet edip?.
Bu ülkede medya tiyatronun "T"sini yazmazken, bu reklamların ne kadar önemli olduğunu ben mi söylemeliyim sana?.
Para vermiyor olabilirsin.. Bir sponsor senin adına ödüyor olabilir.. Ama reklam senin.. Ona bakıp üç kişi gelirse, para senin cebine girecek..
Şimdi aç bakalım 5 şubat salı günkü Hürriyet'i.. Ordaki ilanına bir bak.. Benden, Atilla Dorsay'dan ve Üstün Akmen'den alıntılar var.. Bu üçünden bir, tek bir kelime okuyabilirsen, bir kelimecik, senden özür diler ve bir gece bütün biletlerini alırım..
"Yahu böyle rezillik olur mu" demez mi, bir patron kendisini kazıklayan reklamcısına..
Nedir bu ülkemizdeki dişi yazı merakı, hem de baskıların böyle kaydığı matbaalarda..
Sayfa çizerleri dişiye bayılır.. CD, DVD kartonet çizerleri dişiye bayılır.. Reklam çizerleri dişiye bayılır..
Yahu adamlar resmen mastürbasyon yapıyor, okunmayan görüntüler hazırlıyorlar.. Bir de bunlara para veriyorsunuz "Bravo, sen ne güzel kendi kendini tatmin ediyorsun, benim paramla" der gibi..
On paralık işlevi olmayan reklamlara para..
Gerzek misiniz siz, Tiyatro patronları..
Ya da işinizle zerre ilginiz mi yok?.