Serpil burdaydı geçen hafta sonu, eşi, oğlu, gelini.. Hoş bir aile hafta sonu geçirdik. En güzeli de cumartesi öğleden sonraydı.. Dört saate yakın süren bir "Sanat Turu" yaptık..
Önce Portakal Kültür ve Sanat Evi'ne gittik. Son yılların müthiş çocuğu Damien Hirst'ün eserlerini izlemek üzere.. Rafi harika sergiler açıyor..
"Sanat satın alın bir müze kurun, müzeye kendi adınızı verin, insanlar içeri bedava girsinler. Bu, ölümsüzlüğe en çok yaklaşabileceğiniz noktadır" diyen Damien Hirst!.
Bu sergiyi mutlak ama mutlak görmeniz gerek. Dağ ayağınıza gelmiş çünkü.. Görün ve kitabını da alın.
İkinci durağımız Ekav'dı.. Benim ikinci gidişim Balkan Naci İslimyeli'ye..
Bu defa "Açılış" olmadığı için eserleri daha iyi görmek, üstadın kendisinden dinlemek fırsatını buldum bu her bakanı derin derin düşündüren eserleri..
Masanın etrafında toplandık. Balkan anlattı, o her evde bulunan eşyaları nasıl, klasik boya ve tuvalle birleştirip sanatta yeni bir yol arayışını.. Harika bir sohbetti. İnci'ye "Sergi açtığında her cumartesi sanatçı ile izleyicileri buluştur. Bu konuşmaları herkese aç" dedim..
Üçüncü durak Bebek.. Almelek Galerisi.. Sevgili Dostum Suat Arıkan.. Müthiş bariton. İstanbul Opera ve Balesi Genel Sanat Yönetmeni.. Nasıl vakit buluyor da bu sergileri açıyor?.
Bu defa müthiş bir hamle yapmış.. Hele siyah beyazlara bayıldık Serpil'le..
Son durak, Arnavutköy.. Selvin.. Serpil'in Ankara'dan arkadaşı.. Sergiyi açan Ahmet Müderrisoğlu da, aile dostu..
Müthiş bir renk cümbüşü içinde resim ve heykeller yapmış Ahmet..
"Kurt Duruşu/ Kurt Bakışı" demiş adına.. Bir bakışlar yapmış.. Breh.. Breh..
Benim güzel İstanbulum.. Gerçek bir Avrupa Kültür Merkezi.. Aradığında, her gün, her gece birşeyler buluyorsun..
Bu sergilere 31 Ocak'a kadar gitmelisiniz..