Benzeri başlığı geçen yıl da atmıştım.. "Git Arda git" diye..
Değerler, dehalar patates gibi yetişmiyor bu ülkede.. Çıkanlara da biz sahip çıkmıyoruz.. Çıkmak ne kelime.. Onlara saldırmayı marifet sanıyoruz..
Bin türlü kompleks.. Ya birilerine yaranıyoruz, güya.. Ya da bir "Deha"ya saldırdık mı, kendimizi de o düzeye çıkmış sanıyoruz..
Komik..
Günlerdir eline kalemi geçiren Fazıl'ı dövüyor.. Şimdi 2012..
2112'de bu sövgücülerin bir tekini hatırlayan çıkacak mı?.
Ama Fazıl yaşayacak. 2012'de olduğu gibi, 2112'de de.. 2512'de de..
Çünkü o sadece bir piyano yorumcusu değil, besteleri ile bir deha!..
Biz gidiciyiz, o kalıcı. Biz faniyiz. O yarattığı eserlerle ölümsüz..

***
Sanatçıyı anlayacaksınız.. Onun kafası bizimkinden çok farklı.. Onun için yaratıcı zaten..
Babam "Delilikle deha arasında bir saç kılı kadar ince fark var" derdi..
Bakın tarihteki büyük sanatçılara.. Neler demişler, neler yapmışlar, nasıl yaşamışlar?..
Bizim ölçümüzle "Normal"e rastlayamazsınız.. Normal olsalar bizim gibi oturur, laf üretirlerdi.. Oysa onlar, yüzyıllara dayanıklı eserler üretiyorlar, kafaları farklı olduğundan..
Fazıl'e kızmıyor muyum?. Kızıyorum zaman zaman.. Mesela, Kültür Bakanı'na "Zırvalama" dediğini öğrenince de kızdım..
Ama hemen geçti..
Çünkü Fazıl'ın yaşadığı koşulları iyi biliyorum..
Ciğeri on para etmez bir takım insanlık dışı mahlukların ona yüzlerce, binlerce yolladığı tweetleri biliyorum.. Doğuştan dudak özürü ile dalga geçenleri mesela.. İnsanların fiziksel kusurları ile dalga geçmek nasıl insanlık dışı bir hayvanlıktır?.
Hakkında yazılanları biliyorum..
Fazıl dünyanın dört bir yanında Türk'ün adını yüceltir, binlerce, on binlerce insana "Türk"ü dinletirken, kendi ülkesinde dışlanıyor..
Kendimi onun yerine koyunca öfkeden çıldırıyorum.. Onun yerine koyunca.. Ya "O" olsam?..
O zaman gidecek.. İstenmediği, itildiği, hakarete uğradığı, anlaşılmadığı, aşağılandığı bu topraklarda değil, sanata ve sanatçıya öfke değil alkışla, sevgiyle, hoşgörüyle, saygıyla bakan insanların arasında yaşayıp, orada çok daha güzel şeyler üretecek..
Hem de kaptanı olduğu takımın taraftarı olduğunu iddia eden güruh tarafından dışlanan Arda'nın, bu topraklardan uzaklarda çok daha güzel oynamaya başlaması gibi, Fazıl da, bu çirkin insanların arasından çıktığı zaman daha yaratıcı olacak.. Gelecek yüz yıllara, daha muhteşem eserler bırakacak..
Merak etmeyin tarihe gene "Türk bestecisi.." diye geçer..
İşte tam da onun için.. Sanatçı patates tarlasında yetişmiyor. Gelecek yüz yıllara biz değil, onlar kalacak. O zaman, yanlışlarında bile kucaklayacak olgunluğa sahip olmamız gerek.. Bunu hiç unutmayın diye tekrar yazdım..
Kültür Bakanı dostum Ertuğrul Günay'a, Fazıl'la polemiğe girmediği için teşekkür ederim. Onun soğukkanlı ve hoş görülü duruşu, bu ülkede devlet adamlığına örnektir.