1963 yılında Ankara Sanat, ortalığı sarsan bir oyunla açılmıştı. Godot'yu Beklerken.. Tunca Yönder ve Gündüz Kalıç, Asaf Çiğiltepe yönetiminde harika oynamışlar, yazar Samuel Beckett'i ülkede efsane yapmışlardı.
Bir tartışma başladı. Oyunun iki kahramanının durmadan bekledikleri, ama perde kapanana dek gelmeyen Godot kimdi, ya da neydi?. Her kafadan çıkan sesleri, Zeynep Oral, oyun yeniden gündeme gelince kaleme aldığı yazısında (Cumhuriyet, 26 Nisan) özetlemiş.
Aşk.. Tanrı.. Devrim.. Kurtuluş.. Mutluluk..
Yazı güzel.. Okuyun.. Bir ilavem var.. O devirde Godot ile ilgili bir gazete sayfası büyüklüğünde yazmış ve oyundan satırlarla, Godot'nun "Ne" olduğunu kendime göre kanıtlamıştım..
"Ölüm!.."
O zaman Ankara'da İngilizce yayınlanan Daily News'ta.. Ben de o mükemmel İngilizce nerde?. Kurthan Hocam çevirmişti.
Bende örneği yok ama, hala Godot'nun "Ölüm" olduğunda ısrarlıyım..
O yazım, eğer ciltleri sakladıysa, gazeteyi İlhan Ağabey'den (Nur içinde yatsın) devralan ve sonra Aydın Doğan'a satan oğlu İlnur Çevik kardeşimde vardır.