Arka arkaya iki vodvil seyrettim geçen hafta.. Biri Duru Tiyatro'da Tatlı Çarşamba.. Öteki Sahnekarlar'da Bavul..
Her iki tiyatroya da sevgim ve saygım büyük. Duru Tiyatro yıllardır Kadıköy'deki yerinde olağanüstü oyunlar sahneliyordu. Picasso, Sondan Sonra defalarca izlenecek unutulmaz başarılardı..
Duru'da, ilk defa hayal kırıklığı yaşadım. Tatlı Çarşamba nasıl şaşırttı ve üzdü beni.. Bu kadar şişirme, bu kadar baştan savma.. Hem de Emre Kınay sahneye koymuş..
İkincisi, Canlı Yayın'la ilk kez tanıdığım, beni şoke eden yersiz, gezginci tiyatro Sahnekarlar..
Meğer Bavul onların ilk oyunu imiş ve iki yıldır, 110'uncu temsile gelmişler.. Onlar da tipik bir vodvil oynuyorlar.. Ama işte, oynamaktan oynamaya fark var..
Melda Gür ve Volkan Severcan harikalar yaratıyorlar.. İki usta Ayşen Gruda ve Safa Zengin, kısa rolleriyle alkış alıyorlar..
Volkan'ın kardeşi Bora, Sam Bobick'in oyununu hem uyarlamış, hem yönetmiş. Bora, genç ve geleceğin yıldızı bir yönetmen. Onu yıllar önce Bilgi Üniversitesi'nde Rent Müzikalini hem de Türkçe (Çeviri de kendisinin) yönetirken tanımıştım. New York ve Londra'da seyrettiklerim ayarında bir Rent ortaya koymuştu Bora..
O Bilgi Üniversitesi bugün ne oldu, bilmiyorum. Çünkü duymuyorum. Yönetim değişince, iş fazla ticari olmuş herhalde..
O müthiş Canlı Yayını da yöneten Bora, Rent'i, Devlet Tiyatrosu'na önermiş. Sidikli Kasabası ile gençlere yol açan İstanbul Devlet Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Şakir Gürzumar, Rent'i de sahne ışıklarına taşıyacaktır, inanıyorum.