Abuzittincim,
Ben bu zamanlarda benzinin litresinin 5 lirayı bulacağını sanmıştım.. Her zamanki gibi aldandım ama bu rakama doğru süratle ilerlediğimiz kesin. "Kurşunsuz" Ankara ve İstanbul'da ne oldu bilmiyorum, bizim güney taraflarda 4.65 TL. Peki, benzinin fazlasını yurt dışına ne kadara satıyoruz: 1.20!
Aradaki fark yediğimiz kazıktır Abuzittin kardeşim. Ama insanlarımız yolunmaya bayılıyorlar. Sen yolunmaya bayılırsan adam da gelir seni hababam yolar! Batan Yunanistan'da (son günlerde bi değişiklik yoksa) benzinin litresi 4 liranın birkaç kuruş üzerindeydi. İtalya'da 4.30.. Kuzey Kıbrıs benzini bizden alıp 3.21'den satıyor. Ekonomik durgunluğun ağır biçimde kendini hissettirdiği Rum Kesiminde 3.26! Kişi başı milli gelirlerinin 20 bin doları bulduğunu da hatırlatayım.
Eee Abuzittincim "milletler layık olduğu biçimde yönetilir" diye bi laf vardır. Onu benzine getirip, "insanlar layık olduğu biçimde yolunur" şeklinde de söyleyebiliriz. Esasında yolunduğumuz konu yalnız bu değil. Posta yoluyla getirtilen doğal ilaçların yurda girişinin yasaklanmasından sonra, piyasada bi sürü sahteleri dolanmaya başladı. Ben böyle şüphelilerden birinin durumunu Tarım Bakanlığı'na sordum.. Bekle ki cevap versinler.. Kimbilir kullanan kaç kişi mağdur oluyordur. Önemli değil geç...
Ankara'da Bağlıca diye yeni bi mahalle kuruluyor. Mahalle değil koca bir ilçe.. Şehir bile denebilir. Ben diyeyim 100 bin kişilik sen de 200 bin. 15 katlısından tek katlısına, irili ufaklı binalar, geniş yollar. Ama yollar, özellikle Eskişehir istikametinden Etimesgut yönüne doğru ayrılan ana yol, (burası Etimesgut'un, Sincan'ın da trafiğini taşıyor) aylardır bitirilemediği gibi, trafik ve diğer ikaz işaretleri doğru dürüst yerleştirilemediği için habire kaza oluyor. Allahtan henüz ölen yok. Kırıklarla mırıklarla durumu idare ediyorlar. Ters yoldan araba kullanan mı dersin, dilediği yere gelişi güzel park eden mi, tam bi Teksas.. Daha doğrusu eski Teksas. Yenisinde, trafik polisi adamı duman eder.. Fakat insanlarımız memnun. Ankara'dayken Jandarma Trafiğe sorduydum " Bu durumdan şikayetçi olan yok mu ? diye. "Yok, dediler. Bi siz geldiniz."
Neyse gene benzine dönecek olursak.. devlet doğru dürüst vergi toplayamadığından yüklen benzine, motorine, gaza.. Pek tabii devletin de bi sürü masrafı var, karşılanması gerek. Meclisimize yeni arabalar alınacak.. Devlet büyüklerimizi oralara buralara taşıyacak özel, geniş gövdeli uçak, Air-Bus 330 da Fransa' da hazır. Gelmeyi bekliyor.. Onun için de 220 milyon dolar kadar bi parayı denkleştirmek lazım.. Allahtan, halkı tasarrufa çağıran dernekler de var. Bizlerin katkısı isteniyor..Yalnız benzine zamla bu işler yürümez.. Evet, bu halkı tasarrufa teşvik eden derneklerden biri, tıraş olurken, bulaşık yıkarken, banyo yaparken ne kadar çok suyun boşu boşuna aktığını saptadıktan sonra ( kişi başına günde ortalama 111 litre su sarf ediyormuşuz), " bunları bi kapta toplamalı sonra tuvalette kullanmalı, boşu boşuna sifonu çekmemeliyiz" diyor..
Anladığım, tıraş suları, bulaşık suları bi yerde toplanacak, öte yerde de , affedersin, kakalar çişler biriktirilecek, evin hanımı, son kertede, atık sularla doldurduğu leğeni tuvalete boşaltacak..Tabii ki bunları düşünenlerin ince bi hesabı kitabı vardır da, ben böyle yapılacak tasarruflarla koca Air-Bus 300 alınabileceğini pek sanmıyorum. Ama gene yanılıyor olabilirim.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Güneş
tecelligunes@yahoo.com.tr