Başından sonuna gençlerin elinden çıkmış, kapalı gişe oynayan Broadway Müzikali uyarlaması Sidikli Kasabası'nı bu başlıkla yazmıştım..
"İşte benim gençlerim!.."
Bahir Bilge adlı okurumdan bir mektup aldım.. Noktası virgülüne aynen aktarıyorum..
***
"İşte Benim Gençlerim" başlıklı yazınızı gurur ve göz yaşları ile okudum. Bu kahraman yetenekli gençlerden biri de benim kızım Güniz Bilge idi.. "İdi" diyorum. Meleğimi 6 Ocak günü, o şahane gençlerin omuzlarında İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun Üsküdar Tekel sahnesinden sonsuzluğa uğurladık. Maalesef kızım, kanserle yaptığı bir yıl süren mücadeleyi kaybetti. Cevahir sahnesindeki galadan sonra hızla rahatsızlanarak sonsuzluğa uçtu. O gençler arkadaşlarını öyle seviyorlar ki neredeyse gün aşırı biz, anne ve babasını arıyorlar ve her oyunu Güniz'ime ithaf ediyorlar.
O gençler bir sanatçıda bulunması gereken yeteneğin yanında tüm insani duyarlılıklara ve değerlere sahipler.
O gençler bu oyunu ilk olarak 2010 yılında Gençlik Günleri kapsamında kendi harçlıkları ile dekor, kostüm ayarlayarak evlerde provalar yaparak sahneye koydular ve bu günlere geldiler. Kızım kemoterapi, radyoterapi tedavisi görürken hiç bir provayı kaçırmadı. Bu süreçte de aksilikler Meleğimin peşini bırakmadı kazayla iki ayağının tarak kemiklerini kırdı.
O gençler yine dayanışma içinde kızımı omuzlarında otobüslerde, servislerde, sahneye taşıdılar. Bu arada Başta Şakir Bey (Gürzumar), Galip Bey (Erdal), Murat Bey (Kodallı), Mahsuni Bey (Yılmaz) ve Devlet Tiyatrosunun diğer değerli mensupları da desteklerini hiç ama hiç esirgemediler.
O gençler, bu dayanışma ve arkadaşlık ruhu oldukça daha pek çok başarıya imza atacaklardır.
Bu oyunun arkasındaki gerçek insanlık hikayesini de bilin ve o gençleri daha çok sevin, daha da yüreklendirin istedim.
Sevgilerimle..