"Hadi" dedim, Ertekin'e, "Sinemaya gidiyoruz, sen de geliyorsun.."
Ertekin'e film seçmek kolay değil.. Işıklar sönsün, iki dakika sessizlik olsun uyur.. Hatta sessizliğe de gerek yok.. Londra'da kıyametlerin koptuğu "River Dance" şovuna götürdüm. Hani tüm o toplu dans şovların doğmasına sebep olan olay.. Sahnede 80 kişi tepiniyor.. Müthiş bir ses düzeninden gümbür gümbür davulla dolu müzik geliyor. En öndeyiz üstelik. Bir ara baktım uyuyor.. Öylesi..
Bu defa doğru seçim yaptığım ortaya çıktı. Ertekin bir saniye gözlerini kapamadı. Film bittiğinde "İyi ki geldik.. Müthişti" dedi..
Bence bu referans yeter, Görevimiz Tehlike IV/ Hayalet Protokol'u anlatmaya..
Digital, yani bilgisayar sineması, evvelce yalnız çizgi filmlerle yapılabilen sahneleri, canlı çekmeye başlayınca, beyaz perdede atılmadık palavra kalmadı..
Daha doğrusu her filmde böyle diyoruz, ama insan hayali yeni palavralar icat etmekten geri kalmıyor..
Sinemacılık, yani aksiyon sinemacılığı şuna döndü..
"Sen hayal et. Ben çekerim.."
Görevimiz Tehlike IV, fevkalade keyifli bir aksiyon filmi.. Akla hayale sığmaz cambazlıklar ve en ilginç dekorlar.. Kremlin.. Bombay (Mumbai yani), Dubai.. Daha aklınıza neresi gelirse..
Görevimiz Tehlike ekibi dünyayı bir nükleer savaştan kurtarmak için çırpınıyor..
Bir manyak, Kremlin'i havaya uçurup, bunu Görevimiz Tehlike ekibi yapmış havası verince, Amerika Başkanı, ekibi aforoz ediyor. Manyak, bilgisayar kodlarını ele geçirip bir nükleer denizaltıdan füzeyle Amerika'yı vuracak. Kremlin'in intikamı sanan Amerika da cevap verince, tüm atom bombaları harekete geçecek ve insanlık bitecek.. Kim kurtaracak dünyayı?. Tabii, kendi başkanları tarafından bile aforoz dilmiş ekip..
Nasıl kurtaracak?..
Buyrun filme..
Size iki not..
Bu filmde Brandt diye yeni bir karakter göreceksiniz. Jeremy Renner oynuyor. Bu karakter, Tom Cruise "Ben bu dizi filmlerden bıktım" deyince, her ihtimale karşı yaratıldı. Beşinci filmde Tom olmazsa, Jeremy olacak kaptan. Ona göre bakın.. Tom'un oynadığı Ethan karakteri de, ilk filmdeki John Voigt'in canlandırdığı, televizyondaki dizinin ünlü şefi Pelps'in yerine icat edilmişti.
Dubai'de dünyanın en uzun binasına Tom Cruise örümcek adam gibi camlara yapışarak tırmanıyor.. Tom, bu sahnede dublör kullanmayı reddetti. Kendi oynadı..
Vay ki vay!..