Dünyada Haber Televizyonculuğunu CNN, Türkiye'de NTV başlattı. NTV'yi kuranlar, bu ülkenin en usta televizyoncularından Nuri Çolakoğlu ve başarılı bir iş adamı ve yönetici Erman Yerdelen'diler.
Nuri, Siyasal Bilgiler'den beri, nerdeyse 50 yıllık, Erman, İstanbul'a taşındığımdan beri, o da nerdeyse 30 yıllık çok yakın dostlarım. Nuri, sonra ayrıldı, televizyonlar kurmaya devam etti. Erman, hâlâ NTV yönetim kurulu başkanı. Kurum Cavit Çağlar'dan, Doğuş Holding'e geçti, ama Şahenk ailesi de, Erman'dan vaz geçmedi.
NTV'nin beklenmedik başarısı, zaman içinde Haber Televizyonculuğunun hızla yayılmasına yol açtı.. "Beklemeyenler"in başında ben vardım.. Sevgili Kenan (Onuk) o zaman atv spor şefiydi. Bir gün "Yeni bir haber kanalı kuruluyor. Bana da cazip bir teklif var, geçeyim mi" diye geldi. atv o zaman, her ana haber sonrası 5 dakika spor bülteni sunuyor, o da, bu ülkenin gelmiş geçmiş en iyi televizyon spor (Gerçek spor) yöneticisi Kenan'ı kesmiyor. Biliyorum ama, Ankara'dan İstanbul'a ailecek göçmüş. İşsiz kalırsa perişan olur.. "Deli misin?. Haber televizyonculuğu bu ülkede tutar mı" dedim..
"Tutar ağbi" dedi, kalktı gitti. O haklı çıktı. Nur içinde yatsın.
Şimdi çok rakip var ortada, ama NTV adı, nerdeyse marka.. Jilet (Gillette), frijider (Frigidaire), jip (Jeep) gibi.. Bu yüzden, haber tv'ciliği üzerine eleştirilerimi NTV üzerinden yapacağım.. Yani muhatabım, sevgili dostum, Erman..
***
Haber Televizyonculuğu'nun en büyük silahı, adı üstünde "Haber"dir. 24 saat yayında olduğu için haberi anında verme imkânına sahip oluşu, özellikle gazetelere karşı müthiş bir avantaj sağlar.
Haber TV'leri, haberin yanında başka programlar da yaparlar. Yorumlar, talk showlar, belgeseller ve saire.. Ama bunlar bir gerçeği değiştirmez.
HaberTV'de ana yemek "Haber"dir. Öteki programlar, bu yemeğin, tuzu, biberi, baharatıdır.
Diğer programlar için yığınla normal kanal, belgeseller için yığınla belgesel, tematik (Konulu) kanal var. Meraklısı onları izler..
Ana yemeği haber olan kanalın, habere en hızla ulaşması, onu en hızla ekrana yansıtması gerekir.
Bunun da yolu, güçlü bir teknik ve haber kadrosuna sahip olmaktır.
Şimdi, son günlerde Türkiye çok önemli olayları arka arkaya, hatta yan yana yaşıyor. Bu yüzden pek çok insanın önünde bir haber kanalı bütün gün açık duruyor..
Ne alıyor haber olarak?..
Hiçbir şey.. Abartmıyorum. Hiçbir şey..
Hem de güya canlı yayın yapıyorlar, tonla masrafla.. Bir naklen yayın başbakanlık kapısında.. Bir naklen yayın, Köşk girişinde.. Bir naklen yayın Genel Kurmay önünde.. Kamera karşısında "Güya" muhabir.. Ne söylüyor?..
"Kim, saat kaçta gelmiş, kaçta gitmiş, içerde kaç dakika kalmış.."
Yahu bunun haber değeri nedir?. Kapıda duran nöbetçiye sorsan söyler.. Muhabir olmaya, uzman olmaya gerek var mı?.
Önemli olan "İçerde neler oldu?.. Neler konuşuldu.." Milletin merak ettiği o.. Muhabir "Haber"e ulaşan adamdır. Nasıl ulaşır?. Haber alma kaynakları yoluyla.. Ne kadar yaygın kaynağın varsa o kadar iyi muhabirsindir..
Bir tane haber aldınız mı, o çok hızlı cuma, cumartesi ve pazartesi trafiğinde muhabirlerden..
Salı sabahı YAŞ'ta korgenerallikten orgeneralliğe terfi edenler konuşuldu. Akşam TV'lerde tek satır haber duydunuz mu, içerden?.
O zaman nerde kaldı, habercilik?.
Bu kadar insanın katıldığı toplantıda olup bitenlere, mealen bile ulaşamıyorsan, nasıl "Gazeteci" olursun, sen?. Olamazsın. Olmanı isteyen de yok zaten..
***
Bu konu, bir yazıda bitmez.. Yarın devam edeceğim.