ADALET mülkün temelidir.Yani devletin.. Şike soruşturması da, tıpkı Ergenekon gibi, dalga dalga gelişiyor. Her gün yeni isimler göz altına alınıyor. İfadeler veriliyor. Serbest kalan var, mahkemeye verilen var. Tutuklu yargılananlar var, tutuksuz yargılananlar var.
Yapılacak şey, mülkün temeline inanarak ve saygı duyarak beklemek.. Ama yürekten saygı duyarak..
Yargısız infaz yapmadan.. Tutuklanmakla, mahkum olmak arasındaki uçurumlar kadar farkı bilerek, kimseyi suçlu kabul ve ilan etmeden sonucu beklemek.
Ergenekon, Balyoz, Şike, Deniz Feneri.. Hiçbirinin ötekinden hukuksal ve yasal farkı yok..
Savcı iddianamesi mahkumiyet değildir. Bu iddianamelerde adı geçenleri suçlu ilan etmek, onları suçlu kabul ederek konuşmak ve yorum yapmak, sadece demokratik insan haklarının en vazgeçilmezi "Suçluluğu ilan edilene kadar herkes masumdur" ilkesini ihlal etmek değil, ayni zamanda bu davalara bakan mahkemeleri etki altına almaktır..
Yapılacak şey, soğukkanlılıkta yargı sonunu beklemektir..
Ama bakın, usul sorunlarını tartışmalıyız..
Türkiye'de yargı sürecinin ne kadar uzun olduğunu bilmeyen yok. Uzayan davalarda, tutukluluk süresinin, mahkumiyete dönüştüğü de biliniyor. Bugün ülkemizde mahkum olmadan yıllarca yatanlar var.
Acil bir yargı reformu ile bu haksızlık düzeltilmeli..
Bir defa kefaletle tahliye koşulları hızla yenilenmeli..
İkincisi.. Mevcut "Delilleri karartma ve kaçma ihtimali" şartlarının hassasiyetle uygulanması sağlanmalı..
Şimdi bakın..
Mustafa Balbay'ın kaçma ihtimali var mı?. Yok.. Delilleri karartma ihtimali yok. Ama üç yıldır içerde.. Daha ne kadar içerde kalacak, bilen yok..
Aziz Yıldırım'ın kaçma ya da delilleri karartma ihtimali var mı?. Yok. Peki davası kaç yıl sürer, bilen var mı?. Yok..
10 milyon dolar kefaletle tahliye edilse, Türkiye ne kaybederdi?.
Adaletin işleyişi, kamu vicdanını sızlatmayacak bir düzene kavuşturulmalıdır.
Bu görev de, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı'na düşmektedir!..
Yeni Anayasa'yı falan beklemeden, hükümet teklifi olarak Meclis'e gelecek bir usul tasarısı bir ay içinde kanunlaşır, Sayın Bakan!. Ve de pek çok sorunu acilen çözer..