Sinemadan çıkar çıkmaz Gencay Hanımı aradım.. Gürün..
Tiyatro İstanbul'un kurucusu ve yaşatmak için çırpınan kutsal insan.. Düşüp kalçasını kırmış, iki ameliyata rağmen tekerlekli sandalyeden kalkamamıştı. Biz dostları bastırdık. Üçüncü ameliyata razı oldu. Şimdi bastonla yürüyebiliyor, ne mutlu..
"Gencay Hanım, 'Oyun bulamıyorum' diyordunuz.. Şimdi bir filmden çıktım. Sersem gibiyim. Beni fena halde sarstı.. Üstelik orijinali tiyatro oyunuymuş. Lütfen gidin ve izleyin. Rabbit Hole adı..
Mutluluğun Peşinde..
Nicole Kidman oynuyor.. Aklınız yatarsa, oyunu nasılsa bulur, okursunuz."
Abartma yoktu söylediklerimde.. Ne yazık ki, Ünal, ben dahil sadece dört kişiydik salonda, bu muhteşem filmi izlerken..
Yani bu kadar mı güzel çekilir?. Bu kadar mı güzel oynanır?.. Hele de Nicole Kidman.. Oscar dahil 18 büyük ödüle aday olmuş, "En İyi Kadın Oyuncu" olarak..
2007'de Pulitzer Ödülü kazanmış, drama dalında.. Oyunda, Kidman'ın rolünü canlandıran Cynthia Nixon, Amerika'nın en büyük tiyatro ödülü Tony'yi almış..
Kidman, oyunla ilgili bir eleştiriyi okuyunca, koşmuş gitmiş.. Seyreder etmez de bayılmış. Hemen kolları sıvamış.. "Bunu film yaparım. Ben de baş rolü oynarım" diye.. Önce oyunun yazarını ikna etmiş, senaryoyu yazması için. Sonra da filme başlamışlar..
Ortaya çıkan işte bu.. Seyredeni çarpan, bayıltan, öldüren bir film.. Son yıllarda hiç bir filmin beni bu kadar etkilemediğini çok iyi hatırlıyorum..
Film mi?.. Ne yazsam az.. En iyisi siz gidin, kendiniz görün.. Giderken de yanınıza en sevdiğiniz kimse onu alın..
Birisinin elini tutmayı bu kadar isteyeceğiniz bir film daha zor gelir.. Hele o anda.. Hangi an?.. Filmde göreceksiniz.. Merak etmeyin "İşte bu sahne Hıncal'ın yazdığı" diyeceksiniz kolayca..
Bir el tutuşun neler ifade ettiğini yüreğinizin ta dibinde duyarken, sizin de tutacak bir eliniz olsa, iyi olur!.