Dünya çapında bir bilim adamıydı. 8 Ekim 2009'da polisler evine geldiler, göz altına aldılar. 500 günden beri bir tutukevinde gözaltında tutuluyor. Şimdiye kadar herhangi bir suçla itham edilmedi.
Avukatları ve ailesi, bugüne dek aleyhine bir tek delil de gösterilmediğini açıkladılar.
Hâlâ mahkemeye çıkarılmadı ve hâlâ açıklanan bir mahkeme günü de yok.
Mesleğinden ve ailesinden iki yıla yakın ayrı. Vücut ve ruh sağlığı da bozuluyor. Tedavi edilemeyen bel fıtığı rahatsız yataklarda yatmak zorunda kalması yüzünden azdı. Şimdi ancak bastonla yürüyebiliyor. Tutukevindeki bir gurup tarafından fena halde dövüldüğü için sağlığı iyice kötüleşti.
Dünya ile bütün ilişkisini, haftada üç kez izin verilen ziyaretçilerinden aldığı haberlerle sağlıyor. Ziyaretçilerle telefon kulübesi büyüklüğünde bir odada buluşabiliyor.
Yasalara göre terörizm şüphesi ile gözaltına alınanlar, haklarında hiçbir işlem yapılmadan dört yıla kadar tutuklu kalabiliyorlar.. Hayır, Türkiye'den ve Ergenekon, ya da Balyoz olduğu iddia edilen davalardan tutuklu bulunan birinden, mesela Dr. Haberal'dan söz etmiyorum.
Çünkü bizde yasalar, bu derece acımasız, bu derece insan haklarına aykırı değil.
Gözaltına alınanı, poliste bir gün fazla tutmak için savcılıktan özel izin gerek. Savcı polisin getirdiği şüpheliyi 24 saat içinde yasal yargıcı önüne çıkarmak zorunda.. Dava en kısa zamanda başlıyor..
Peki, savcıya göstermeden, mahkemeye çıkarmadan, herhangi bir suçla itham etmeden sadece polisin "Ben senin terörist olmandan şüphe ediyorum" diye insanları alıp, dört yıla kadar sorgusuz, sualsiz hapsedebileceği bu ülke neresi olabilir?.
Sallanan Kaddafi'nin Libyası ya da devrilen Mübarek'in Mısır'ı mı?..
Hayır.. Okurken gözlerime inanamadım.
Okuduğum gazete New York Times, hani yanlış haberler alarak Türkiye hakkında yanlış yorumlar yapan o ünlü Amerikan gazetesi olmasa "Asparagas" deyip geçeceğim..
Ülke, Fransa sevgili okurlar.. Hani, Türkiye'yi Avrupa'ya yakıştırmadığını açık açık söyleyen o burnundan kıl aldırmayan Sarkozy'nin "İnsan hakları" ülkesi..
Avrupa Parlamentosu'nda, onun temsilcileri, Türkiye'de insan haklarının ayaklar altına alındığını, ifade özgürlüğünün olmadığını oyladılar.
Yani Türkiye'deki insan haklarını eksik bulan Fransa'da insanlar sadece "Sen terörist olabilirsin" denerek tutuklanabiliyor ve hiçbir şeyle itham edilmeyerek, mahkemeye dahi çıkarılmayarak dört yıla kadar içerde tutulabiliyorlar.
500 günden beri Paris yakınlarında bir tutuk evinde bu ağır şartlarda yaşayan bilim adamı Dr. Adlene Hicheur, İsviçre'de yıllardır süren o anti madde araştırmalarının, CERN deneyinin elemanlarından biri.
Cezayir asıllı bir Fransız ve Müslüman. El Kaide'nin Cezayir kanadıyla ilişkisi olduğu şüphesiyle gözaltına alındı. Orda da kaldı.
Avukatları "Bir insanın hakkında hiç suçlama olmadan hapishanede tutulması, uluslararası bütün yasalara aykırıdır" diyorlar. CERN "Bir insanın böyle ortadan kayboluvermesi şok edicidir" açıklaması yaptı.
İsviçre hükümeti, haberler üzerine Dr. Hicheur hakkında açtığı soruşturmayı "Hiçbir şey bulunamamıştır" diye kapattı, ama Fransa "Şimdilik dört ay daha" içerde kalacağını açıkladı.
Fransa İçişleri Bakanlığı basın sözcüleri dahil, bu konuda kimse açıklama yapmıyor, sorulara yanıt vermiyor, hatta telefonlara çıkmıyor.
CERN'deki meslektaşları, "Dr. Hicheur'ün internetteki bir forumda İslam konusundaki tartışmalara katılması dışında bir eylemi yok. Fransız polisi, bu forumdan bir suçlu çıkarma peşinde. Bir forumda düşüncelerini açıklamak insanı suçlu yapmaz" diye bildiri yayınladı.
Başlarında Nobel ödüllü, Jack Steinberger olan CERN'li 100 bilim adamı Sarkozy'ye bir mektup yazarak "Arkadaşımızın 14 ayı geçen tutukluğuna hiçbir sebep bulunmamaktadır. Tüm dünyanın tanıdığı bir bilim adamı olan Dr. Hicheur, tüm arkadaşlarının güven ve saygısına da sahiptir" dediler.
Dr. Hicheur, yakınları arasında inançlı bir Müslüman olarak tanınıyor.
Yakalandığı gün bir açıklama yapan ve o günden beri kesin bir sessizlik içinde olan Fransız polisine göre ise, El Kaide'nin adamı. Ordan aldığı talimatla, Fransa'nın Afganistan'a yolladığı askerleri eğittiği kışlaya bir bombalı saldırı düzenleme peşindeymiş.