NE güzel, ne anlamlı geceydi, Kadıköy Süreyya Salonunda yaşadıklarımız..
Mesut İktu.. 40 Sanat Yılı Konseri'ydi adı..
40'ını da adım adım yaşadığım yıllar.. Bana Opera'yı sevdiren kuşağın yıldızlarından Mesut Hoca..
Opera ve konser şarkıcılığı ile dünyayı dolaşma.. İstanbul Opera ve Bale Müdürlüğü.. Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuarı müdürlüğü.. İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Yönetimi Bölüm Başkanı..
Yani bir yandan söyleyerek, bir yandan yetiştirerek geçmiş 40 yıl.. Ve bu 40 yılı özetleyen enfes bir konser..
İktu, gözlerindeki yaşlarla, yağan çiçekleri alırken "Adnan Saygun'un bir sözünü nakletti.. 'Ben bir Bach olamadım. Ama memleketim için çok çalıştım' demişti. Ben de çok çalıştım" dedi.
Ardından, İktu Hocaya bir şilt veren İstanbul Operası Genel Sanat Yönetmeni Suat Arıkan "Darısı başıma" dedi. Onun da 30 yılı oldu, Opera'da..
Mesut İktu'ya, piyanoda Evren Büyükburçlu Erol eşlik etti. Harikaydı. Evren'i solo bir resitalde dinlemek isterim.
Ulvi Cemal Erkin, Adnan Saygun ile gelişen konseri, o benim bayıldığım Gürer Aykal düzenlemesi Köroğlu ile bitiren İktu'yu kuliste uzun bir kuyruk bekliyordu. Bugüne dek yaptığı dört CD'yi imzalatmak için.. Ve beni en mutlu eden şey neydi bilir misiniz?..
Kuyruktakilerin nerdeyse yarısı, ilköğretim öğrencileriydi.. Dinlemişler, sevmişler ve plakları almışlardı. Bundan daha güzel ne olabilir...