Nasıl güzel bir bayramdı benim için.. Ağabeyim kıskanacak ama, bu bayram kardeşler bana geldiler.. Hele Kemal.. Sabah çıkmış Ankara'dan.. Öğleden sonra kucaklaştık. Ankara- Tuzla 2.5 saat. Tuzla İstanbul 3 saat.. İki saati Köprü trafiği.. İstanbul bomboş ama Köprüler cehennem.. Niye?.. Bedava.. Allahtan atlamak bedava değil!..
Bir saat oturdu, döndüler Ankara'ya..
"Bir saat için mi" dedim.. "El öpmek için" dedi.. Serpiller de İstanbul'daydı tatil boyu.. Onlar da geldi, Ortaköy'e.. Toplandık, Ertekin'de..
Ben her sabah gazeteye geldim. Her öğleden sonra Ortaköy'de oturdum. Hava güzel, açıkta.. İstanbullular giderken, Anadolu, İstanbul'a gelmiş. Yurdun dört bir yanından gelenlerle kucaklaştık, sarılıştık, öpüştük.. Yüzlerce ama yüzlerce resim çektirdik. Yani bir yazar için bundan büyük mutluluk olur mu?.
Telefonum durmadı. Arayanlar, hele de mesajlar.. Bu telefon şirketlerine bayramlar için özel vergi konmalı.. Yahu ne milyarlar kazanıyorlar üç günde..
Hangi birine cevap vereceksin?. Şirketlerin kârlarına tonla da kâr katarak..
İşte tüm dostlara, tüm arayanlara, tüm kutlayanlara, buradan binlerce teşekkür, binlerce öpücük..
Nice bayramlara..
(Öcal Ağabey.. İnancımızda kaza orucu, kaza namazı var. Kaza Bayram ziyareti de olmalı.. Sana da geleceğiz gecikmeyle bu defa..Kabul edersin herhalde..)