Yani böyle bir şeyi ne gördünüz, ne de bir daha görebilirsiniz.. Yaşamdan Dakikalar öyle bir final yaptı ki, biz bile inanamadık..
Şöyle bir sahne düşünebiliyor musunuz?.. Önde Musa Eroğlu.. Elinde sazı.. Yanında, Amerika'dan "Dünya Birincisi" olarak dönen Borusan Kuartet.. Yani, Esen Kıvrak ve Olgu Kızılay (Kemanlar), Efdal Altun (Viyola) ve Çağ Erçağ (Çello). Öte yanda, bu yıl Sao Paulo ve San Fransisco Flüt festivallerinde Türkiye'yi temsil edecek, uluslararası usta Bülent Evcil..
Hepsi birbirinden habersiz geldiler oraya.. Nebil'le oturduk. Vedaya yakışır konuklar seçtik.. "Hepsi birbirinden habersiz" dedim ya.. Aslında biz de habersiz.. Finalde tümünü bir arada görünce, "Hadi Musa Usta, bir Halil İbrahim" dedim.. Onun efsane türküsü..
Ve klasik müziğin o müthiş adamlarına da "Cazda doğaçlama yapar gibi, içinizden geldiği gibi katılın" ricasında bulundum.. Keyifle, gururla iştirak ettiler. Ortada bağlama.. Etrafında kemanlar, viyolalar, viyolonsel ve flütler..
Sunay, Nebil ve ben de vokalist..
Bir Halil İbrahim çalıp söyledik ki, olmaz böyle şey..
Son Yaşamdan Dakikalar'da başından sonuna "Olmaz böyle şey" diyeceğiniz bölümler var. Söylemeyeyim de sürpriz kalsın. Ama siz pazar günü ekran başında olun. Onda da değil, 9.5 falan.. Çünkü cümbüşü uzattık. Süremizi aştık. atv bu final programını daha erken başlatabilir, kesmemek için..