Ne tatlı, ne unutulmaz bir saat geçirdim geçen çarşamba öğleyin Galatasaray Üniversitesi Kantininde.
Kantin dediysem.. Dünyalar güzeli Boğaz'ın kenarında bir öğrenci kafesi.. Yeniden öğrenci olasım geldi, inanın..
Galatasaray Üniversitesi benden bir destek istedi.. Bir gurup öğrenciyle buluşmamız gerek..
"Sabah'a geliriz.. Ortaköy'e Ertekin'e de geliriz, zaten komşuyuz" dediler..
"Hayır, ben size geleyim" dedim.. "Sizin kantinde buluşalım.."
Gittik. Kantin dolu, ama konuksever öğrenciler var. Boşalttılar. İki masa yan yana geldi.. Çaylar, bisküviler.. Etrafa bakıyorum.. Yarım asır önceye, Mülkiye Kantin günlerine gidiyorum.. Hayatımın en güzel günlerine..
Anlatıyorlar..
Hani Elbruz vardı. Elbruz Bilge.. Galatasaray Üniversitesi Üçüncü Sınıf öğrencisi.. 22 yaşında hayatını kaybetmişti.. Aşırı hızdan kaldırıma çıkan bir minibüsün altında kalarak..
Üniversite voleybol takımında oynuyordu. Tiyatro ve sinema ile aktif ilgiliydi. Türkiye Şampiyonu okul münazara takımının da kaptanıydı..
Arkadaşları onun adını yaşatmak istiyorlardı..
Uluslararası Hukuk ve Diplomasi Kulübü öğrencileri kollarını sıvadılar, Galatasaray'ın ev sahipliğinde İstanbul Münazara Turnuvasını organize kararı aldılar.
25 üniversite daveti kabul etti.
Maçlar 17 Nisan Cumartesi öğleden sonra başlayacak.
19 Nisan Pazartesi akşamı yapılacak finalle sona erecek.
Münazara dediysek.. Bizim zamanımızdan beri çok şey değişmiş.. Biz konumuzu haftalar önce öğrenir, kütüphanelere dalar, hazırlanırdık.
Şimdi kazın ayağı zorda.. Maçtan 15 dakika önce kura ile çekiyorsun, savunacağın konuyu.. Hazırlanma süren 15 dakika yani..
Müthiş bir turnuva olacak, anlayacağınız..
Elbruz adına layık!..