Fıkra Yıldırım Tuna'dan.
Kilise yönetimi, kasabanın en başarılı ve zengin avukatının şimdiye kadar kiliselerine hiç bağışta bulunmadığını fark etmiş ve adamı ziyarete gitmişler:
"Araştırmalarımız gösteriyor ki yıllık geliriniz en az 500 bin dolar, ama bunca yıl kilisemize tek bir kuruş bile bağışlamamışsınız..!"
Avukat bir müddet düşündükten sonra arkasına yaslanıp, "Şunları da araştırdınız mı?.." demiş, "Annemin yıllarca süren bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane faturalarının onun gelirinin kat ve kat aştığını?.."
"Şeyy.. Hayır.."
" Veya ağabeyimin kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu ve gelirinin hiç olmadığını?.."
Kilise heyeti mahcup ve üzgün bir şekilde birbirine bakışmış..
"Kız kardeşimin kocasının trafik kazasında öldüğünü.."
Avukatın ses tonu sertleşmeye başlamış "Ve arkasında beş kuruşu olmayan 3 çocuk bıraktığını.."
"Hayır.. Hayır.. Bilmiyorduk.."
"Öyleyse, bunlara 5 para vermeyen ben, size neden kalkıp da bağışta bulunayım?.. Ha?.."