"İstanbul'da ağız tadı ile alaturka dinleyecek yer kalmadı" diye hayıflanmaktan bir hal olunca, Sedefhan Hocam (Yeditepe Üniversitesi Rektör yardımcısı) "Cuma geceni bana ayır" dedi.. Ayırdım..
O dünyada benzeri olmayan Kadıköy yakası sahil yolunda, tam Maltepe girişinde Pınar restorana gittik.. Zeki Çetin'in Pınar'ı en son Ercan Arıklı ile gittiğimizde Bağdat Caddesi'ndeydi. Şimdi harika bir sahil terası olmuş.. Cuma ve cumartesi geceleri Gökhan Sezen söylüyormuş.. TRT çıkışlı, fevkalade eğitimli bir genç.. Ve de nasıl güzel okuyor..
Yediğimiz her şey lezzetliydi, ama asıl lezzet müzikteydi.. Ne yazık ki isimlerini alamadım..
Küçük ama ustalardan kurulu bir sazla Gökhan, Türk Sanat Müziğinin en güzel parçalarıyla birlikte, popüler alaturka şarkılar da söyledi, arabesk tuzağına düşmeden.. Terastaki yaş ortalamasının gençliği yapılan işin doğru olduğunun kanıtıydı. Zeki "Hafta sonları, gençleri de düşünerek, araya eğlenceli parçaları da katıyoruz. Çarşamba geceleri, tam bir meşk havasında en derin alaturka yapıyoruz" dedi.
Alaturka zevkini benim gibi arayanlara Pınar'ı ve Gökhan Sezen'i hem de nasıl tavsiye ederim..