Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bu kent bitmiş.. Sıfırı tüketmiş..

KORKUNÇ.. Korkunç..
Manzara korkunç.. Manzara akıllara durgunluk verecek kadar korkunç..
Bu kentte otorite kalmamış.. Bu kentte kural kalmamış.. Bu kentte düzen kalmamış.. Kural, polis, kimsenin umurunda değil.. İstanbul, 100 yıl öncenin Teksas'ı.. Herkes canının istediğini yapıyor..
Gözlerime inanamadım..
"Artık bu kadarı da fazla" dedim.. Ama İstanbul'u bu hale getirdik.. İstanbul Valisi iftihar etsin.. İstanbul Emniyet Müdürü iftihar etsin..
İstanbul Trafik Müdürü iftihar etsin..
Yahu Barbaros Bulvarı.. Yani İstanbul'un en göz önünde, en kalabalık, en civcivli ve yol boyu mevzilenmiş yığınla ekip arabası, onlarca polis ve de yığınla izleme kamerasıyla en iyi kontrol edilen ana arterinde insanlar polisi ve kuralları hem de böylesine hiçe sayabiliyorsa artık, yapılacak şey kalmamıştır..
Gazeteden çıktık, bulvardan aşağı iniyoruz.. Ercan "Hıncal Bey karşıya bakın" dedi.. Baktım.. Gözlerimi uğuşturdum önce.. Allahtan alkol kullanmam.. "Sarhoş muyum" diyeceğim. Gördüğüm öyle inanılmaz..
Barbaros Bulvarı'nın göbeğinden Köprüye çıkış var.. Köprü yolu, Zincirlikuyu yönünden bordürle ayrılmış.. Otoyol köprü çıkışı yapılmış yani.. Tek yönlü.. Güya..
34 Z 58 11 ve 34 RR 166 plakalı iki araba, bu tek yönlü hem de köprü çıkışı o fevkalade kritik yolda ve de Barbaros Bulvarı'ndan geçen yüzlerce arabanın gözleri önünde, hiç korkmadan, çekinmeden, sıkılmadan, utanmadan geri geri basıyorlar, 100 metre.. 100 metre geri gidiyorlar.. Niye?.. O çıkış kalabalık gelmiş, bir yukardan girecekler köprüye herhalde.. Bordür bitene kadar, ters yönde geri basıyorlar, gamsız, tasasız.. Bordür bitiyor, ama Barbaros Bulvarı'na hemen giremiyorlar.. Bir U dönüşü yapmaları gerek, bordürler yüzünden. Onu da tek manevra ile yapmaları mümkün değil. Kimin umurunda.. Bu defa Bulvar'ın o yoğun çıkış trafiğinin içinde ileri geri manevra yaparak, o trafiğin de içine ediyor, sonra basıp öteki çıkışa gidiyorlar..
Yahu bunu yapana, Amerika, İngiltere, Almanya'da bir daha ehliyet vermez, akıl hastanesine kapatırlar, toplum için zararlı diye..
Bizdeki cesaretin geldiği düzeye bakar mısınız?..
İş bu noktaya geldi, çünkü bu kentte polis korkusu bitti.. Her metrekare içinde, abartmıyorum, her metrekare içinde, hem de güya trafik (!) polisinin gözleri önünde öyle cinayetler işleniyor ki yıllardır, vatandaş artık, korkmayı, çekinmeyi unuttu. Kuralı ve polisi hiçe sayanlar keyiflerince yaşarken, kurala saygılı olmak resmen cezalanıyor. Onlar giderken, siz eşekler gibi bekliyorsunuz çünkü..
Şimdi duruma şaşmayın.. İşte size manzara..
SABAH gazetesinin önündeki kavşak.. Yaklaştık.. Önümüzde 34 DL 0969!.. Kırmızı yandı, durduk.. Yanmasa da durmamız gerek. Çünkü kavşağın karşısı dolu. İlerleyemeyiz, çapraz yolu keser, kavşağı kitleriz. Trafik kuralı.. Çıkamayacağın kavşağa girmeyeceksin. Yolu kitlemek en ağır suç.
Yanımızdaki DL 0969'un umurunda mı?.. Hem de kırmızı yanarken sürdü arabayı ve kavşağın tam ortasında durmak zorunda kaldı. Durunca da, çaprazdan gelen yolu kesti. Oradan gelenler de kavşağın içinde durdular mecburen ve trafik akımı her yolda kesildi..
Şimdi inanmayacaksınız.. Bunca rezillik olurken o kavşağın içinde park etmiş bir ekip arabası vardı.. 34 A 5651!.. Ben hayret, şaşkınlık, utanç içinde bakıyorum.. Ordaki trafik polisleri sadece bakıyor.. Görmeden, müdahale etmeden, aldırmadan.. Oraya göreve değil, pikniğe gelmişler gibi.. 34 DL 0969 trafik polisinin gözleri önünde çifte cinayet işlemekten çekinmiyor. Çünkü polisini iyi tanımış artık. Onun işini nasıl veresiye yaptığını iyi biliyor ve işte yanılmıyor. Polis bakıyor, DL 0969 çekip gidiyor..
Şimdi senin polisin bu olursa, o kentin sürücüsü polisten çekinir, kurala uyma gereği duyar mı?..
Sözün bittiği yerdeyiz. İstanbul Trafik Müdürü iftihar etsin!.. Varsa tabii?..

***

Sevgili Kardeşim Ali Kemal Hanlı, İstanbul'un Trafikten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı olarak göreve henüz başladı. İşinin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bu kentten giden, yok olan otorite ve düzeni geri getirmesi, polise, sıfıra inmiş saygınlığını yeniden kazandırması, çok dikkatli, çok özenli planlar hazırlamasıyla ve uygulamayı gece gündüz yakından izlemesiyle mümkün.
İşe sıfırdan değil, sıfırın çok altından başlıyor. Ona yardım için her şeyi yapmalıyız.
Başarmak zorundayız. Bu kent hepimizin çünkü!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA