"DAVA konusu yazının Şehnaz Yüzer'in düzeltme talebi ve düzeltme talebinin içeriği itibarıyla yazıldığı, bir bütün olarak ele alınıp değerlendirildiğinde, yazının hakaret içermediği ve eleştiri sınırları dahilinde kaldığı anlaşılmakla unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur" dedi, İstanbul 2. Asliye Ceza Savcısı, Kadir Nazmi Yelkenci..
"Gereği düşünüldü. Gerekçesi daha sonra ana hatlarıyla açıklanacağı üzere; Her ne kadar sanık hakkında hakaret suçundan mahkememize kamu davası açılmış ise de; sanığın gazeteci ve köşe yazarı olduğu, basın hürriyeti kapsamı içinde haber verme, kamuyu aydınlatma, toplumu bilgilendirmek ve kamu oyunu oluştururken eleştirmek hakkı ve görevinin bulunduğu, basında yayınlanan haber ve eleştirilerin objektif olduğu müddetçe ve doğru vakalara dayandığında, doğru bir amaca yönelik bulunduğunda, kişileri rencide etse bile sorumluluktan söz edilemeyeceği, basın hürriyeti ve ifade özgürlüğü kapsamında yazı bir bütün olarak ele alınıp değerlendirildiğinde de sanığın eleştiri mahiyetinde yazı yazdığı, ifade ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde açıkladığı, bu nedenle hakaret suçu oluşmadığından açılan kamu davasından beraatine" dedi, Yargıç Sevim Efendiler..
..ve Aydın Doğan'ın avukatı Şehnaz Yüzer'in "Kim bu Şımarık Kadın" başlıklı yazım yüzünden hakkımda açtığı Ceza davası bitti.
"Türkiye'de yargıçlar var" dedim hep..
"Yargıya güvenip sabırla bekleyelim" dedim..
..Ve de "Şeriatın kestiği parmak acımaz" dedim..
Bir kez daha haklı çıktım.
Teşekkürler Cumhuriyet Yargısı!..
Her davanın sonunu ayni sabır, saygı ve inançla beklememiz lazım.. Önceden garip ve haksız yorumlarla panik, kaos ve öfke havası yaratmadan!..
Yargı demokrasinin vazgeçilmez üç unsurundan biridir. Hiç yara almadan korunması gereken güçtür, hem de!..
Yargı bitti mi, demokrasi biter çünkü!..