İstanbul Valisi'nin, yazılarının altına imza atmaktan korkan garip danışmanları, Sözcü gazetesinin bu manşeti için de kollarını sıvayıp, bana yolladıkları saçmaların benzerini onlara da gönderdiler mi acaba?..
"İstanbul devlete değil, Allah'a emanet" ne demek hiç düşündüler mi?..
"İstanbul'da devlet yok" demek beyler.. "İstanbul'da devlet yok" demek ağalar.. "İstanbul'da devlet yok" demek paşalar..
Var mı?..
Devlet, yazılan yazıya içinde zerre yeni açıklama olmayan, o yazıda sorulan sorulara zerre yanıt vermeyen birtakım zırvalığı laf kalabalığıyla kaleme alıp, tehditle yayına zorlamak için mi var?..
Bu içeriğine rağmen, gazetem o açıklamayı yayınladığı halde, "Hayır.. Olmadı.. Saymam.. Saymam.. İlle de senin köşende" çocuksuluğu içinde tekrar yayın için beni tehdide devam mı, devlet olmak?..
Hadi ordan..
Ben sizin gibileri çok gördüm.. Yürüyün ordan.. Yürüyün de Sözcü'ye yanıt verin..
İstanbul kime emanet.. Devlete mi, Allah'a mı?..
Devlete olsaydı eğer, devlete emanet olsaydı, Sevgili Muammer Güler, Sayın İstanbul Valisi.. 31 Ocak sabahtan itibaren canlı yayına giren haber kanalları, her 10 dakikada bir ölü ve yaralı sayılarının artışını veren haberlerine, bir sayı daha eklerlerdi..
Gözaltına alınanların, tutuklananların, işten el çektirilenlerin, haklarında soruşturma açtırılan ve istifa edenlerin sayısı..
Akşam saatlerinde bu sayı, ölü sayısını geçerdi..
Böyle olduğu için de böyle cinayet, böyle terör eylemi gibi patlama, dünyanın başka bir uygar kentinde, mesela Londra, mesela New York, Paris, Roma, Berlin, Moskova'da olmazdı..
Çünkü orda devleti temsil eden yerel ve genel idare kişileri, bu hesabı vereceklerini, bu bedeli ödeyeceklerini bilir, böyle lagar, böyle boş vermiş yaşamazlardı..
Tabii İstanbul'u Allah'a emanet eden sadece vilayet, sadece Anakent Belediyesi değil..
İş Ankara'ya uzanıyor.
Bu ülkede sorumlu bir İçişleri Bakanı olsa, böyle mi olurdu?..
Bakanın yetkisi var.. Daha o günün ilk saatlerinde, en azından soruşturmanın sağlığı için Zeytinburnu Belediye Başkanı ve Kaymakam'ı görevden alınmaz mıydı?.
Bu ülkede bir Çalışma Bakanı olsaydı, ortaya çıkan, bu vergisiz, sigortasız, bu köle gibi adam çalıştırmanın nasıl mümkün olduğunu, sözüm ona İstanbul Çalışma Müdür ve Müfettişlerine sormaz mıydı?..
Bakın açık söylüyorum..
Bu olay Paris'te olsaydı, o gün akşam haberlerinde İçişleri ve Çalışma Bakanlarının istifa ettiklerini, Paris Vali ve Belediye Başkanı başta, pek çok yöneticinin görevden alındığını okurduk..
Kentin göbeğinde yüzlerce ruhsatsız ve tehlikeli işyeri.. Kimsenin haberi yok.. Kentin göbeğinde cephanelik gibi patlayıcı depolanmış, kimsenin haberi yok..
Bu kaçak işyerlerinde, kaçak işçiler hiçbir güvenceleri olmadan, en aşağılık paralarla, dilenciden kötü çalıştırılıyor, kimsenin haberi yok.. Bu işyerlerinde, üstelik yasak, yasadışı.. Okulda olması gereken çocuklar çalıştırılıyor, kimsenin haberi yok. Hasbelkader denetlenip mühürlenmiş işyerleri, mühür kırılıp çalışmaya devam ettiriliyor, kimsenin haberi yok..
31 Ocak'tan bu güne, tek, bir tek kişi için soruşturma açıldı mı?. Açılması istendi mi?.
Bu nasıl devlet?..
Onlarca ölü, yüzlerce yaralı.. Kimse sorumlu değil.. Nasıl yani, Sayın Güler?.. Nasıl yani, onun garip danışmanları?..
Bu ülkede bir Başbakan var..
Bu facia, bu devlet yokluğu üzerine tek kelime etti mi, bugüne dek.. Duyan var mı?.
Olay yerine geldi mi?.. Hastaneye ziyarete gitti mi?.. Umursadı mı?.. Bakanlarından hesap sordu mu?..
Ne gezer..
İstanbul'un göbeğinde bomba gibi patlama.. Başbakanın gündeminde sıkmabaş da sıkmabaş.. Günlerdir başka laf etmiyor..
Öyle başbakana, böyle bakan, böyle vali, böyle belediye başkanı, böyle bürokrat..
Balık baştan kokmuş.. Devlet Ankara'da bitmiş.. Biz çoktan bitmişiz, ağlayanımız yok..
Yoo.. Yazım henüz bitmedi..
İktidardakiler yok da muhalefettekiler var mı?.
Örtülü AKP ve onun liderlik özürlü başkanı Devlet Bahçeli'den bir şey beklemedim. Ama Ana Muhalefet Lideri Deniz Baykal nerde peki?..
Niye anında çıkmadı patlama yerinde ortaya..
Onun da umurunda değil millet.. O da sıkmabaşı başka tarafından tutmuş.. Ne İstanbul umurunda, ne insanlar..
Ne güzel be.. Ne güzel be..
Demokrat, demokrat ölüyoruz işte!..