BİR cumartesi, Salomanje kahvaltısı bitmiş.. Kültür Turuna çıkmak üzere, yolun köşesinde arabayı almaya giden Ercan'ı bekliyoruz.
Az ilerde bir piyangocu var. Başında da bir delikanlı.. Bilet alıyor.. Beni gördü, sürükledi biletçiyi yanıma getirdi.
"Hıncal ağbi bi tane de sen çek benim için" diye..
"Kelin merhemi olsa başına sürer" dedim. "50 yıldır bilet alırım. Sadece amorti.."
"Olsun" dedi delikanlı..
Ve dün, benim emektar ve sadık okurlarımdan Hakan Vatan'dan bir email geldi..
"Tesadüfe bak. Bizim Bora, Nişantaşı'nda seni yakalıyor, piyango çektiriyor. Parayı bulunca da hayalindeki Harley Davidson'u alıyor. Sana teşekkür bile etmemiş, kerata, Sabah'ın önünde seni görünce.. Sende de ne el varmış Hıncal Ağbi?.."
Kısmet zincirine bakar mısınız?.
Yani "Ercan arabayı 30 saniye önce getirse.."den başlayarak..
Boş verin..
Kısmetinizde varsa, kaşığınızda çıkıyor. Mesele bu..
Aman dikkatli ol Bora.. Bu kent motosikletlilere göre değil. Motor hastası Korcan (Karar) hem Harley, hem de BMW'sini sattı, "Tövbe" diye yemin ederek, uygar bir ülkede olması imkânsız kazalar arka arkaya gelir olunca..
Aman Bora, "Hıncal'ın uğursuz eli olmasaydı.." dedirme, sevdiklerine..