Abuzittincim,
Duydun mu, "Kıllı erkekler daha zeki oluyormuş!" Bunu bi İngiliz, Prof. Rowe iddia ediyor kardeşim. Durup durup neler icad ediyorlar. Hani "Adamdan zekâ fışkırıyor.." derken şimdi "Kıl mı fışkırıyor!" diyecez yani.
Peki bu açıdan bakıldığında kadınların durumu ne? Acayip! Ayılar da zeki hayvan sayılırlar. Demek, çok kıllı olduklarından.
Bu görüş dünyada yaygınlaşırsa iş müracaatlarında CV'ler yanında, başvurandan, vücudunun kıl durumunu gösteren bi fotoğrafını da dosyaya iliştirmesi istenebilir. Tabii bu siyaset dünyamızı da etkileyecektir. Mesela seçimler geldi.
Başbakanı seçecez. Al sana bi dert daha.. "Acaba hangisi daha kıllı?"
Madem lafı "kıl durumu"ndan açtık "kıl" olduğum bi konuya, kısaca değinmek istiyorum Abuzittincim. Çankaya'da türban meselesi. Olaya şöyle de bakamaz mıyız acaba:
Tut ki Hayrünnisa Gül çok meşhur bi tenisciymiş. Wimbledon'da tek bayanlarda finale kadar geliyor. Tam o gece bi rüya görüyor. Ak sakallı nur yüzlü biri "Yarın korta başında sıkmabaş, vücudun ayak bileklerine kadar örtülü, tesettürlü çıkacaksın!" diyor.
Ve Hayrünnisa Gül o kıyafetle maça çıkıyor. Ne dersin, finali oynatırlar mı?
"Acaba bu konuda çok mu kıllık ediyorum?" diye zaman zaman düşünmüyor değilim.. Ama hayır! Bak, daha şimdiden Amerikan CNN, İngiliz Reuters boy boy, çarşaflı, tesettürlü, sıkmabaşlı kadınlarımızın görüntülerini yayınlamaya başladı.
Ne diyor CNN "...türban Amerika'da, her geçen gün biraz daha fazla insan tarafından terörizmin simgesi olarak algılanıyor."
Bu yayınlar, ileriki günlerde artarak süreceğine göre, Türkiye'nin imajı, batı dünyasının halkı arasında çok sarsılacak.
"İmaj'dan kırık not verdiklerini kabineye almayacağı" kendisine yakın kalemlerce ifade edilen Başbakan "Batı dünyasında Türkiye'nin imajı" söz konusu olduğunda neden bu kadar kaygısız hayret doğrusu..
Zaman gazetesinde bile, geçenlerde çıkan bi makalede, Avrupa televizyonlarında tesettürlü kıyafetlerle gösterilen Türk kadınlarının tepki çektiği yazılmadı mı? Neyse, biz gelelim deve meselesine Abuzittincim. Gene Sabah'ta gördüm. Sevimli bi ihtiyar fotoğrafı.. Adamın kucağında bi bebek. 90 yaşında 21'inci çocuğuymuş.. "Deve sütü sayesinde 90'ında baba oldum" diyor. Anlattığına göre her gün et yiyip üzerine bol bol deve sütü içermiş. Geçenlerde bi deve haberi daha vardı. Devenin biri göz koyduğu sahibesini, üzerine çıkacam derken, ezip öldürmüştü. O habere de hayret etmiştim. Hani devenin peşinde olanların hikâyesi anlatılırdı da tersini ilk defa duydum.
İki deve haberinin bu kadar peş peşe gelmesi, ne de olsa, insanın aklını karıştırıyor kardeşim. Acaba, o bebek meselesi.. Gerçekten devenin sütünden mi yoksa?..
Yok deve!..
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim. Kardeşin Güneş.