Siyasi Tarihi edebi cümlelerle anlatan Fahir Armaoğlu Hocamı hatırladım, gece yarısı.. Bütün öğrencilerinin ezberlediği cümlelerden biridir..
"Tilsit'te en yüksek noktasına varan Napolyon'un ikbali, Erfurt'tan itibaren bir sathı mail üzerinden idbara kayacaktır!."
İkbal talihin en yüksek noktası. İdbar tersi.. En düşük olduğu yer.. Sathı mail, eğik düzlem demek..
Ne sebep olmuştu, hocamı anmama..
13 Ağustos gecesi, Açıkhava'dan, Rock Müzikallerini izlemiş keyifle ayrılıyoruz.. Haber verdiler..
"Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül!.."
O zaman mırıldandım içimden..
"22 Temmuz'da en yüksek noktasına varan Erdoğan'ın ikbali, 13 Ağustos'tan itibaren bir sathı mail üzerinden idbara kayacaktır."
Recep Tayyip Erdoğan'ın Gül'ü istemediği, yolunu kesmek için elinden geleni yaptığı açıktı, ama başaramadı..
Günlerdir süren müthiş mücadeleyi Gül kazandı.
AKP'de güçlü ismin, gizli liderin Abdullah Gül olduğu ortaya çıktı.
Bu Erdoğan'ın seçimi kendisinin değil, Gül'ün kazandığı iddiasına boyun eğişiydi.
Erdoğan bu yenilgiyi kariyerinden silemez. Üzerine düşen Gül gölgesini bir daha kaldıramaz. Bu bir..
İkincisi.. Sonbahardan itibaren ülkeyi çok zorlu günler bekliyor.
Kuraklık ve susuzluğun kırsal kesimdeki yankıları, hatta yoksulluk ölçüsünde ortaya çıkarken, iç kaynaklı suya dayalı enerjinin yerini, fiyatı durmadan artan petrole ve dövize dayalı enerjiye bırakması da, sanayi ürünlerinin fiyatlarını roketleyecek. Kırsal kesim ve varoş halkı fakirleşirken artan fiyatlar, kentlerde toplumsal dalgalanmalara yol açacak. Çankaya'daki türban, askeri huzursuz, diken üstünde yapacak. Toplumsal, siyasal ve ekonomik gelişmeler, Tandoğan, Çağlayan ve Kordon yüz binlerini yeniden sokağa inmeye tetikleyecek.
Bu gelişmeler borsayı, doları ve Euro'yu sarsmaya başlayınca AKP'nin seçim zaferinde önemli rol oynayan "İstikrar" tersine dönecek.
Cumhurbaşkanı seçiminde, genel seçim sonrası söz verdiği "Uzlaşma"yı başaramayan Recep Tayyip Erdoğan, bu zor günlerde ulusal dayanışmaya şiddetle ihtiyaç duyarken, aksine tüm muhalifleri gene cephe halinde karşısında bulacak.
İstikrar sözcüğünde birleşip AKP'ye oy veren Liberal, Demokrat ve İş Dünyası koalisyonu çözülmeye başlayacak. AKP içindeki Gül'cü/Milli Görüşçü radikal ekip, örneğin sinmiş görünen Bülent Arınç güçlenirken, yüzde 47 seçim zaferini dahi, kişisel liderlik gücüne dönüştüremeyen Recep Tayyip Erdoğan parti içinde de arkasından gelenlerin sayısının hızla azaldığını görecek. Parti liderliği, dolayısıyla başbakanlığı tehlikeye girecek.
Erdoğan, 13 Ağustos 2007'de "Abdullah Gül" demek zorunda kaldı.
13 Ağustos 2008'de duruma bakarız.