Doğan gurubu gazetelerinde, bir Ekrem Dumanlı kampanyası başladı sanki.. Başta Hürriyet.. Başta Ertuğrul Özkök, bir yoğun övgü yarışıdır ki sormayın..
Diyorlar ki, komplo teoriciler..
Milliyet'te Sedat Ergin'in suyu ısındı. Yerine Ekrem hazırlanıyor.. Böylece iktidar ile ilişkiler daha da sağlama alınacak..
Orası tamam da, Ekrem Dumanlı Fethullah Gülen'in gazetesini yönetiyor yıllardır. O zaman Doğan gurubu iyice damgalanmaz mı?..
"Eee!.. Yılmaz Özdil niye transfer edildi?.. Görüntüyü kurtarmak için.. Hani Gül'ü Cumhurbaşkanı yapmak için, Toptan'ı Meclis'in başına getirmek gibi.."
Komplo teorileri işim değil.. Söylentiler yoğunlaşırsa, yazarım ki, muhataplar durumu görsünler ve konuyu açıklığa kavuştursunlar..
Çünkü, babam hep derdi.. Şuyuu, vukuundan beterdir. Yani, söylenmesi, olmasından tehlikelidir!.. Bekleyip göreceğiz.
En şaştığım Ayşe (Arman) oldu..
Hürriyet'in iki kocaman sayfası ile başlayıp devam eden bir göklere çıkarma söyleşisine ertesi hafta bağladı Ayşe..
Efendim, kıdemli, deneyimli, akil bir meslek ağabeyi demiş ki, Ayşe'ye.. "Dumanlı'ya 'Neden Zaman gazetesinin spor sayfalarında yarışma kılıklı kadın sporcuların resimleri yok' diye sormadın?.."
Ayşe hemen aramış, Dumanlı'yı.. "Çok var öyle fotoğraf" demiş, Zaman Genel Yayın Müdürü.. Ayrıntılı konuşmuş.. "O 15 yıl öncesinin Zaman'ıydı.. Biz kadın sporcu fotoğrafını sıkça basıyoruz."
Ama internet röportajını kendi yapmış gibi yuttururken aslında dolmayı kendi yutan Ayşe deneyimli.. Sütten ağzı yanık ya.. Bu defa yutmamış..
"Gönderin bana bir Süreyya Ayhan fotoğrafı, bastığınız" demiş..
"Tabii.. Spor servisi hemen yollar" demiş, Dumanlı..
Ve yollayamamış tabii.. Çünkü yok.. Ayşe aramış, "Nerde kaldı" diye.. Cevaba bakın!..
Basmıyorlarmış. Çünkü cinsel öge olmamasına dikkat ediyorlarmış.. Okurdan tepki geliyormuş da..
Yani Zaman'ın okurları Süreyya Ayhan'ın milli formayla koşan resminden tahrik oluyorlarmış, iyi mi?.
Mümkün mü?.. Bu mümkün mü?. Bir Genel Yayın Müdürü kendi okuruna "Sapık" der mi?.. Bir Genel Yayın Müdürü kendi spor sayfasında bazı resimlerin hiç basılmadığını bilmez mi?.. Kendi gazetesine bakmaz mı?.. "Bal gibi basıyoruz" yalanından sonra "Affedersin. Haberim yok, basmıyormuşuz sahiden" der mi?..
Ayşe "Ekrem Bey, Ekrem Bey.. Ben 'Örnek gönderin' demesem, 'Basıyorum' diyip beni uyutacaktınız. Beni kandıramadınız.. Şimdi de böyle akla sığmaz bir özre sığınıyorsunuz. Çok ayıp" mı demiş, bu yanıt üzerine..
Hayır.. Çok sıkı durun.. Dediği aynen şu..
"Ekrem Dumanlı o kadar içten ve dürüsttü ki.."
Pes Ayşe pes!.. Dubai seni çok değiştirmiş, çok!..