40 yıldır bale izlerim.. Dünyanın en ünlü topluluklarını seyrettim.. Ama böylesi bir rüyaya ilk defa daldım.. Olga Pikaçova'yı seyre doyamadım.. Kaç ünlü balerinden izledim, Kuğu Gölü'nü.. Olga bir başkaydı..
Bu nasıl bir danstır, anlatması zor..
Kuğu Gölü balerinler için doruktur.. Tüm hünerlerini sahneleyebilecekleri bir gösteri.. Çok zordur oynaması.. Çok da riskli..
İki ayrı role çıkar dansçı Kuğu Gölü'nde.. Ürkek ve sevgi dolu Odette. Şeytanca baştan çıkarıcı Odile!..
Olga bir defa oynadı bu iki rolü de.. Birinci sınıf oyuncu gibi oynadı.. Sahnede Odette'le Odile arasındaki farkı, sadece danslarıyla değil, enfes mimikleri ile de yarattı..
Ama dansları.. Hele dansları..
Rüzgârda uçuşan bir tüy düşünün, ağırlıksız.. Olga oydu işte.. Sıfır beden bir hacim değil, ağırlık ölçüsü ise, işte gerçek sıfır, Olga.. Yerçekimini sıfırlamış, uçuyor.. Ve de en zor figürleri birbiri ardına sıralarken yüzüne bakın.. Sanki hiçbir şey yapmıyor.. En ufak bir zorlama ifadesi yok..
Mest oldum, öldüm, bittim..
Ne yazık ki son temsildi, Pazar matine.. İlkine gitseydim, bu Olga'yı görseydim, öbür temsillerde her şeyi bırakır, kapıda yatardım.. Öylesi doyamadım.
Bu adı bir kenara yazın.. Olga Pikaçova.. Ya da Avrupalıların yazdığı gibi Pykhachova.. Çok duyacaksınız herhalde..
Matinede bol çocuk gördüm.. Aileler çocuklarını bu muhteşem şova getirmişler.. Sanat aşkı, bale aşkı bu yaşlarda başlamalı.. Nasıl mutlu oldum..
Teşekkürler bir daha Sevgili Türker İnanoğlu ..
Sendeki bu inanç olmasa, ne TİM olurdu, ne de bu gösterileri bu ülkeye getiren!..
***
Bu hafta Perşembe gecesi Ankara'da olacağım. Kuğu Gölü'nü izlemek üzere.. Yıllar önce Meriç'i izlemiştim, Odette/Odile'de.. Hem de kaç defa.. Türk balesinin doğuş müjdesiydi Meriç 60'lı yıllarda.. Şimdi Opera ve Bale'nin Genel Müdürü ve Kraliçe rolü ile yıllar sonra gene sahnede olacak o gece.. Aslında Kuğu Gölü'ne değil, Meriç'e gidiyorum, bu saygı gecesine..