"BU filme gitmeyin" dedi diye, Atilla Dorsay'ı mahkemeye verdiler.. Olur a.. Olmayan, olmaması gereken, Atilla'ya sahip çıkılmaması.. Hani meslekdaşları.. Birileri yazdı da, ben mi okumadım..
Hani Atilla'nın çabaları ile kurulan ve ayakta duran Sinema Yazarları Derneği.. Bildiri yayınladılar da ben mi duymadım..
Bir eleştirmen bir filmi beğenmedi diye mahkemeye veriliyor.. Hem de "Gişeyi düşürdü" diye tazminat istenerek..
Yok yahu..
"Bu filmi mutlak görün.. Aman kaçırmayın" dediğinde senden iyisi yok. Hatta lafını alıp reklamların tepesine yazarlar, filmlerini pazarlamak için.. O serbest.. Ama beğenmedin mi, yandın..
"Gitmeyin" demek yasak olursa "Gidin" demenin ne anlamı kalır, peki?..
Milyonlarca dolar harcanıp sahneye konan ne oyunların, filmlerin acımasız eleştirmen bombardımanı ile bir gecede yok olduğunu bilmez mi bunlar?..
Översen senden iyisi yok. Yerersen hadi mahkemeye..
Bu işi yapanın Mustafa Altıoklar olmasını aklım almıyor. Sinema da bir iletişim, bir ifade yolu.. Bu özgürlüğe en muhtaç adamın, fikrini açıklayan birini dava etmesi.. Pes!..
Mustafa demiş ki.. "Davayı Altıoklar film açtı. Ben açmadım.."
Aganigi.. Yersen..
Adı üstünde Altıoklar film..
Dahası.. Mustafa filmi tanıtmak için, İstanbul, İzmir, Ankara, gala gala gezenlerin başında..
Dahası.. Filmi asıl çeken Mustafa'ymış da, kendisi de beğenmemiş ki, adını yazmaya utanmış.. Öyle diyorlar.. Afişlere, reklamlara baktım.. Yönetmen adı yok.. Ya da öyle saklanmış da ben mi göremiyorum.. eyazperde.com'a girdim. "Yönetmen: Mustafa Altıoklar ve Taner Akvardar" yazıyor.. Eee!..

***

Yeşil Işık adlı filmle ilgili yazım yüzünden basın toplantıları düzenleyip beni mahkemeye vereceğini açıklayan Faruk Aksoy, Çılgın Dershane'yi övmem üzerine bir not yollamış bana.. "Hıncalcım" olmuşum bu defa.. Teşekkür ediyor ve diyor ki, "Filmi Olgun Arun değil, ben çektim.."
Eline sağlık Faruk.. Çok iyi çekmişsin.. Ben o bilgiyi filmi tanıtan Beyazperde.com adlı siteden aldım. Girip bakarsan, hâlâ "Olgun Arun" yazıyor.
Bizahmet onu da düzelttir o zaman..