Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

"Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.."

Aynen öyle.. Bu başlığı ikinci kez okuyorsunuz.. Mehmet Barlas'ın cumartesi günkü köşesinin tepesinde Cahit Sıtkı Tarancı'nın bu dizesi vardı.. Mehmet Barlas'ın bana sorarsanız, tüm gazetecilik yaşamı boyunca yazdığı en güzel, en anlamlı yazının başlığıydı, "Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.."
Milli Eğitim Bakanı olsam, hemen bir genelge yayınlar, tüm okullarda ders malzemesi olmasını sağlardım..
Nasıl müthiş bir yazıdır bu Mehmet?.. Ve de nasıl çarpıcı.. Ürkütücü.. Korkunç..
"Bütün birikimlerini, birlikteliklerini, hatıralarını ve mutluluklarını bir anda sonsuz kadar uzak bir geçmişte bırakan toplumların ölümü" nü anlatıyor.. Anlatırken de sarsıyor..
Irak'ı anlatıyor Barlas, güya.. Kardeşin kardeşi hem de nasıl boğazladığı Irak'ı.. Üstelik hepsi Müslüman, ayni tanrı, ayni peygamber, ayni kitaba inanan, ayni milletten insanlar, sırf bir mezhep farkı yüzünden birbirlerini nasıl boğazlıyorlar. "Bağdat'ta cinayetler artık birer istatistik rakamdan öteye geçmeyen küçük haberlere konu" deyişindeki dehşeti yaşayabiliyor musunuz?..
Kim bu birbirini boğazlayanlar, onu da anlatıyor.
"Aynı sokakta yaşadığımız, aynı okulda okuduğumuz, her şeyimizi birbirimizle paylaştığımız arkadaşlarımız vardı. Hangimizin Şii, hangimizin Sünni olduğunu bilmezdik. Biz Iraklı çocuklardık.." demiş bunlardan biri Barlas'a.. Ve devam etmiş..
"Artık Irak'ın geçmişi yok. Benim de geçmişim bir anda silindi. Geriye dönüş mümkün değil.."
Geriye dönüşü başaran ülke var mı?..
Yugoslavya'yı hatırlıyorum.. Tito'nun Yugoslavyasını.. Sırp Tito, Hırvat kenti Split'te şeref tribününde konuşuyor, etrafımdaki Hırvatlar, genci yaşlısı, kadını erkeği ile hüngür hüngür ağlıyorlardı, Tito'yu görmenin heyecanı ile.. Tito öldü.. İşgalci Almanlara karşı omuz omuza savaşıp Yugoslavya'yı kuran Sırplar ve o Hırvatlar birbirlerini boğazlamaya başladılar.. Şimdi Yugoslavya'nın, o Avrupa'nın güçlü ülkesi, Üçüncü Dünya'nın lideri, sporun devi Yugoslavya'nın yerinde yeller esiyor..
Orada artık tek başlarına esamisi okunmayan bir yığın devlet var, ayakta durmaya çalışan.. Birbirlerini öylesine doğradılar ki, şimdi dayanışma içine bile giremiyorlar.. Avrupa birleşmeye çalışırken, Yugoslavya darmadağın..
Hepsi Slav kökenli bu insanlar Tito zamanında, nasıl güçlü bir birliktelik oluşturmuşlardı, peki..
Ahmet Taner Kışlalı, yıllarca, Tito örneği vererek, bu ülkeye bunu anlatmaya çalıştı işte..
Ayrılıkları kaşımak yerine, ortak yanlarda bir araya gelmek.. Farkları değil, benzerlikleri dayanak yapmak..
Yüzlerce yıldır Anadolu'da bir arada yaşamış insanların ortak yanları mı çoktur, yoksa farkları mı?..
İşte günün tartışması..
Sarı Gelin türküsü Ermeni mi, Türk mü?.. Herkes kendine ait olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.. Nerdeyse savaş çıkacak, "Senin, benim" diye.. Oysa gerçek ortada.. Kanıta falan gerek de duymayan gerçek..
Bu iki millet, yüz yıllardır, ayni türküyü ayni zevk, ayni duygularla dinliyor.. Ayni keyfi, ayni hüznü yaşıyor dinlerken.. Türkler ve Ermeniler, ayni türküyü, adeta ayni yürekle söyleyip dinliyorlar, kaç kuşaktır.. Önemli olan bu değil mi?.. Hepsinden önemli olan..
Anadolu hepimizin ortak paydası.. Hepimiz burada doğduk, büyüdük, nesiller boyu.. Anadolu'yu paylaştık, bir arada..
Nasıl ortak birikimlerimiz, birlikteliklerimiz, hatıralarımız ve mutluluklarımız var.. Bunların hepsi bir anda, sonsuz kadar uzaktaki bir geçmişte kalabilir. Anadolu toplumu ölebilir.. Tıpkı Irak toplumu gibi..
Mehmet'in yazısı, her satırı ile ezberlenmesi gereken bir uyarı..
Vakit çok geç olmadan..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA