BANA bir haller oldu. Geçen hafta ikinci kez televizyon başına geçtim. Pazar gecesi dinlenme kararı aldım, evden çıkmadım.. Bütün gazeteler, dergiler bitti.. Kafam da iyice yorulmuş, dört saattir falan okuyorum. "Televizyon" dedim içimden.. Vakit yatmak için erken ya..
Dokundum.. Buzda Dans Yarışması.. Ünlü yarışmacılar, profesyonel patencilerle eşleşmiş, kayıyorlar..
Tuğba Ekinci çıktı karşıma..
İlk defa görüyorum, adını çok duyduğum halde.. Bir de bütün yaz, bizim Besim'in Tıpa Tıp şovundaki "O şimdi asker" taklidine kahkahalarla gülmüşüm.. Biraz ordan, çokça da son haftalarda medyadan izlediğim kadarı ile kafamda çizilmiş bir prototip var. Güzel popolu, ama kıt zekâlı bir komedi ve magazin malzemesi.
Şaşkınlıklar içinde izledim kızı.. Muhteşem!..
Nasıl bir zekâ?.. Nasıl bir kendine güven?.
Başkası olsa ağlar, öyle yükleniyor, hatta hakaret ediyorlar kıza, tarafsız olması gereken sunucu Behzat dahil.. Nasıl başı havada dimdik?.. Nasıl tepeden bakıyor ve tepeden konuşuyor?. Ezemediler.. Tam tersine, o hepsini ezdi..
Medya cadısı o Ayşe Arman sus pus.. Ayşe için "Ya göründüğü gibi olsun ya olduğu gibi görünsün" diyen Sema Çelebi perişan.. Arkasından konuştuğu Ayşe'nin yüzüne konuşamıyor, Tuğba fena halde sıkıştırdığı halde..
Bir de şirin şarkı söyledi, "Birinizi yakarım" nakaratlı.. "Bilin bakalım hanginizi" dedi, jüriye giderken.. Hepsini yaktı oysa..
Tuğba'yı hafife alanlar fena halde yanar, iyi bilesiniz.. Bu bir.. Bu kız, jürinin gadrine uğrar da elenirse, o programda izlenmeye değer pek bir şey kalmaz.. Bu da iki..
Ben kıza bayıldım.. Hayran oldum..
Bu arada Şebnem için de fevkalade üzüldüm.. Kendini ifade etmeyi başaramadığı için tüm ülkeyi karşısına aldı nerdeyse.. Bir de annesine kurban gitti tabii.. Kendi yapamadığı her şeyi kızında yaşamak isteyen ihtiraslı ve dominant bir anne darmadağın etti kızı..
"Jüriden hep iyi not aldığım halde, seyirci notları ile sonunculuğa düşüyorum. Demek bu seyirci beni görmek istemiyor, o zaman çekiliyorum" demesi ne kadar mantıklı, gururlu ve asildi.. Behzat hiç hakkı olmadığı halde, ona da baskı yaptı. Küçük düşürdü ve zorla tekrar piste getirip, ille de ağlattı..
İçim acıdı bu gözyaşlarını izlerken.. Bu kız bunlara layık değil, ama o gece gördük.. Ne kadar isterse istesin, kararlarını kendi alamıyor, aldıklarının arkasında duramıyor. Onu birileri hep etkiliyor ve onların dediklerini yaparken, yanlışlara düşüyor, yanlış anlaşılıyor ve eziliyor.
Kendini bulur mu?.. Tuğba Ekinci gibi, baş kaldırabilir, dik durabilir mi?..
Bu anne ile zor!..