80'li yıllar.. O zaman, Ali, Mehmet (Yılmaz) ben, ayni evi paylaşıyor ve Erkekçe dergisini çıkarıyoruz.. Bir gece otururken kapı çaldı.. Sezen.. Ateşle barut bir arada durur mu?.. Ali gitarı kapıp tıngırdamaya başladı.. Bir beste yapmış, lafı yok.. Ali genelde lafları bulur, ya da yazar, sonra onların ilhamı ile müzik yaratır. Bu defa tersine olmuş nasılsa.. Sezen "Çal bakayım" dedi.. Ali çalıyor.. Sezen'in elinde kağıt kalem, çiziktiriyor.. Az sonra "Bak bakalım olmuş mu" dedi, Ali'ye uzattı.. Ali "Olmuş" dedi, anında.. Ben el attım.. "Verin hele bana bir.." Okudum..
Aldım elime kalemi.. Nakarat bölümlerini çizdim.. Yeniden yazdım.. "Şimdi oldu" dedim..
Neyin olduğunu, olacağını bilmeden.. Sezen'le o gece, benim hayatımın bir parçasını yazdığımızın farkında değildik.. Nerden bilecektik ki ben "Küçük Bir Aşk Masalı"nı daha sonra, kelimesi kelimesine yaşayacağım, aynen..
Sezen'in öyküsü, gencecik bir kızla, olgun erkek arasındaki konuşmayla başlıyordu.. Şarkıyı seslendirirken, genç kız Sezen oldu, olgun, yaşlı erkek de Özdemir Erdoğan.. Türk popunun en güzel yorumlarındandır..
Kız adama tutulmuş, adeta yalvarıyor, onu inandırmaya çalışıyordu.
"Ne olur bak bana biraz çocuk muyum değil miyim" diyordu adama..
"Sen küçücük güzel bebek" diyordu adam..
Kız soruyordu..
"Öyle olsa sevmeyi bilir miyim?" Adam durumu anlıyor, önlemeye çalışıyor, kız direniyordu..
"Olmaz küçücüksün yüreğin genç umut dolu..
"Özlem bu.. Olur ya buluruz belki mutluluğu/ Deliler gibi seviyorum bak" diye inandırmaya çalışıyordu, genç kız, sevgisine..
"Geçer bunlar" diyordu olgun adam, gençlik ateşinin çabuk söneceğini bilerek.. Kız inat ediyordu..
"Sana söz ömür boyu sürecek!."
"Hayal bunlar" diyordu adam, ama kızı durdurmak ne mümkün..
"Ne hayal ne düş ne de yalan yok bizim bizim gelecek" diye haykırıyordu, durmadan.
Sezen deliler gibi seven ve sevdiğine olgun adamı inandırmaya çalışan genç kızla, kızdan fena halde hoşlanan, belki daha da çok seven, ama yürümeyeceğini bilen adamın vazgeçirme çabalarını öyle duygusal dökmüştü ki satırlara..
Ama bir şeyin eksikliğini hissettim okurken..
Aradaki bunca yaş farkı ile bir aşkın ömür boyu sürmesi, mutlu sona ulaşması, ancak masallarda olur, hayatın gerçeklerine pek uymazdı..
Genç kız olmayacağını için için biliyor, ama masala inanmak istiyordu aslında.. Erkek de öyle "Olmaz" diyordu ama, ölüyordu, herşeyin masallardaki gibi olması için.." İkisinin de rüyasıydı, aralarındaki uçuruma rağmen mutluluğu bulmak.. O aşkın sonuna dek sürmesi..
Oturdum, onu yazdım dört satıra, genç kızla, olgun erkeğin ağzından..
"Ne olur bir an unutup kalsak
Ne olur biraz rüyaya dalsak
Ne olur gerçek olsa masallar
Ya da biz masal olsak!.."..
Ve yıllar sonra bir gün o genç kız çıktı karşıma.. Harika bir şeydi ve bana aşıktı.. Nasıl da romantik, nasıl da yetenekliydi, duygularını sözlere ve eylemlere dökmeye..
Küçük Aşk Masalı'ndaki sözleri söyledik birbirimize..
Deliler gibi seviyordu. Ömür boyu süreceğine, beni, daha çok da kendisini inandırmaya savaşıyordu..
Ama kaderi ben ellerimle yazmıştım, yıllar önce. Böyle şeyler masallarda olurdu ancak..
Biz masal olamadık.. Masallar da gerçek olmadı.. Bir gün geldiği gibi gitti, hayatımdan..
Bana yaşattığı harikulade günler kaldı geriye, onu yaşam boyu teşekkürle anmama sebep olacak..
..Ve de o küçücük kızın, dünyadan elimi, eteğimi çekmeye hazırlanırken hayatıma böylesi coşku ile girişi, bana yaşadığın sürece bitmeyeceğini.. Her yeni günün yeni bir başlangıç olduğunu.. Hayatın her anında, yenilikler, yepyenilikler, en güzel sürprizlerin olabileceğini.. Umutların, beklentilerin hiç ama hiç bitmemesi gerektiğini öğretti.. Her terk edilişten sonra dimdik ayakta kalma gücünü bana o küçük kız verdi!.. Her bitişin, yeni bir başlangıç olabileceğine o zaman inandım, iyice işte..
***
Harika bir gece geçirdik BKM'de, Perşembe akşamı.. "Aşk Tadında Rüya Gibi Şarkılar" konser dizisinde Aysun ile Ali söylediler Küçük Bir Aşk Masalı'nı ve beni alıp götürdüler.. Ali, dedim ya, gelen insanları doyurmayı, mutlu etmeyi çok iyi bilen bir eğlendirici.. Aysun bir harika yorumcu gerçekten..
O gece harika konukları da vardı.. Ömür Göksel.. Keremcem.. Deniz Seki.. Yoksa Seksi mi demeliyim, araya bir harf ekleyip.. Belkis Özener!.. Nasıl keyifli bir gece yaşadık, nasıl bitmesin istedik..
Salon da tıklım doluydu bu defa.. Gelecek konser gene müthiş konuklarla şubatta.. Bu defa yerinizi ayırtmakta acele edin..