Abuzittincim,
Çok ciddi bi ırkçılık olayıyla karşı karşıyayız ama nedense Hürriyet dışında bunun üzerine giden olmadı kardeşim.
Olay şu Abuzittincim; İtalya'da Kangal köpeklerine "Katil muamelesi" yapılmaya başlanmış ve bu Türkiye'de büyük tepki çekmiş. Reha Erus imzalı haber gazetede "İtalyan Irkçılığı" başlığıyla yer aldı. Bi "Kangal sever" olarak bi solukta okudum ve Avrupalılara olan nefretim daha da arttı. Benim gibi "Kangal severler"le birlikte, bakkaldan toparladığım çürük yumurtalarla, İtalyan Sefareti'ne gidip olayı protesto etmeyi düşünüyorum. İtalyanların bu çok çirkin hareketi, Türkiye'de büyük tepki çektiğine göre, büyük bi kalabalık oluşturacağımıza eminim.
Tabi bu arada, İtalya'da Kangal köpeklerine nasıl "katil muamelesi" yapıldığını bilmek istersin. Anlatim Abuzittincim.
Bundan böyle Kangal köpeğinle İtalya'nın herhangi bi şehrinde sokağa çıkarsan, köpeğin mutlaka kayışı olacakmış ve de ağzına ısırmasın diye koruyucu takılacakmış. Tam bi ırkçılık bu! Yalnız Kangallar değil, başta pitbull, buldog, Rottweillere ve Arjantin Dogolarına da aynı muamele yapılacakmış.
Aklıma bizim Kangal, Çarli'yle yaşadığım bi macera geldi Abuzittincim. Yıl 1980. İhtilalin ilk haftaları. Ankara'da Çarli'yi akşam yürüyüşüne çıkarmıştım. Kavaklıdere'de Kuğulu Parkı'n orada, birden silahlı askerlerle karşılaşmayalım mı?
Bilirsin köpekler, genelde, alışmadıkları kıyafetli insanlara karşı agresivleşirler. Bu kangallarda daha belirgindir. Hele bi de silah kokusu alırlarsa. Kangal zaten 45-50 kilo. İki art ayağı üzerine kalktı mıydı da rahat 2 metre. Buna bi de kuvvetiyle saldırganlığını ekle. Çarli zincirli ama dinlemiyor sürüklüyor, o önde ben arkada ortalık dağıldı. Ama ne dağılma.. Her an bi silah sesiyle birlikte popoma saplanacak kurşun bekliyorum. Bi an punduna getirip Çarli'nin üzerine kapandım. Aynı anda bi asker dipçiği Çarli'nin kafasına geçirdi. Ama kangal bu, kafası kanıyor, silahı kayışından tuttu bırakmıyor. Esasında roman yazılır, ben uzatmim, güç bela durum normale döndü. O da şöyle döndü.. Askerlerin komutanı asteğmen Sivaslı çıkmasa kangalla benim hesabım oracıkta dürülmüştü! "Bana bak" dedi komutan, "Bu köpeği buralarda dolaştırma. Her zaman ben olmam!"
Çarli'nin yarasını tedavi ettirip köye, Bördübet'e gönderdiydik. (17 yıl yaşadı ve her kafası attığında bize ayrı bi macera yaşattı.) Şimdi sana bu yazdıklarımdan sonra İtalyan'ları belki haklı bulacaksın ama unutma ki kangal bizim, Anadolu'nun köpeğidir ve başına ne geldiyse bu topraklarda gelmiştir. Bi İtalyan'ın onu zincirlemesini, hele hele ağzına koruyucu kafes takmasını asla kabul edemiyorum.
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş.