YILBAŞI gecelerini sevmez olduğumu hissettim bu defa.. Aklıma eski yılbaşlarım geldi..
Çocukluk en güzeliydi, aile içinde.. Tombala, at yarışı oynayarak, sobada kestane çevirerek geçirdiğimiz.. Sonra gene aile içinde, TRT'li yıllar.. Dansöz olacak mı, olmayacak mı tartışmaları ile.. O tek TRT ne güzel programlar yaparmış.. Şimdi yığınla kanal var, seyre değer bir şey yok.. Niye?.. Bu ülkenin eğlence zevki bir pijamaya kitlenmiş.. Seviye o.. Devlet televizyonu yeni yıla Gaffur'un pijaması ile girdi, olacak şey mi?.. Ya Sezen?.. O koca Sezen böylesi bir ucuzluğa nasıl ortak oldu?. Geçen yılki gibi, bu yıl da TV5 adlı Fransız televizyonunu izledik, Ertekin'de.. Adamlar "Yılbaşı şovu nedir" dersi veriyorlar adeta..
Holly zamanı Ankara yılbaşları da harikaydı.. Holly tüm aile ve dostları toplar, harika geceler düzenlerdi. Çam ağacının altına herkes için hediyeler koyarak.. Haftalar sürerdi, bu hediyelerin birer birer paketlenmesi.. Ve de fırında müthiş hindi yapardı, yavaş yavaş, altı saatte falan pişirerek.. O gece hindi mi büyüktü ne, pişme bitmedi bir türlü.. Saat onda "Tamam" olduğunda Kurthan Hoca ve Atilla Koryürek hariç herkes kurt gibi açtı. Bu ikisi evde mevcut tüm içkilerin dibine vardıklarından açlık hissetmiyorlardı. Ateş gibi hindiyi kesemedik. Holly "Çabuk soğur" diye, sıfır altı 10 derece soğuğa, yani balkona koydu. Üç dakika sonra kızıl kıyamet.. Basıntepe'de ne kadar kedi varsa, bizim hindinin üstünde.. Hadi o hindi kedilere bırakıldı, yenisi fırına kondu.. Sabaha karşı 3 falandı, yemeğe oturduğumuz.. Açtık, ama mutluyduk.
İstanbul'a taşındıktan sonra bir yılbaşı hatırlarım, topu topu, 25 senede.. Benimle bir arada görünmemek için her yılbaşını ayrı geçiren kız arkadaşım o defa nasılsa "Birlikte" demişti. O sıralar ünlü değildi, dikkati çekmeyeceğini düşünmüş olmalı.. Günay'a gitmiştik.. Kısa bir süre sonra çok talihsiz kaybettiğimiz bir arkadaşımız daha.. Ne eğlenmiştik.. Ne duygulanmıştık.. Ne keyifle sarılmıştık, saatler 12'yi vurduğunda..
O son oldu.. Ondan sonra yeni yıla hep yalnız girdim.. Belki de ondan sevmez oldum yılbaşlarını.. Yalnızlığımı vurguladıkları için..
Ertekin'de oturduk, Orhan, Ünal, Ceki, ben.. Saat 1.5'ta gittim, yattım!..