GÜRHAN Ateş mahallemize, yani ya, Alkent'e kebapçı açmaya gelince çok şaşırmıştım.. Yani Adanalıydı da, benim bildiğim harika bir çiçekçiydi.. Kardeşi ressam Ertuğrul Ateş'in sanatçı kanı onda da var. Bir buketler hazırlardı, tablo.. Çok değer verdiklerime çiçeği ordan yollardım, "Bu çiçek nerden" diye telefon gelirdi ardından.. Öylesi..
Efendim Güney Doğu'nun en batısından Gürhan ile, en doğusundan Yılmaz (Erdoğan) ortak olmuşlar.. Yazı Kebabı açmışlar, bizim orda.. Yazın Leila'ya taşındılar.. Gürhan Ankara ve İzmir'i de denedi.. Bu yaz gene Sortie'deydi..
Sonunda en iyi yeri buldu. Levent Çarşısı'nın orda, Galatasaray Cemiyeti sokağının başındaki Biges'i Yazı yaptı..
Bu defa kolları sıvarken Yılmaz "Kebapçılık benim işim değil. Vakit ayıramıyorum" deyince yolları ayırmışlar, duymuştum.. "Aralarına bir şey mi girdi" diye de üzülmüştüm, açıkçası..
Baktım açılışta Yılmaz orda, kurdela kestik beraber..
Bizim güneyde bir laf vardır. Hesap miskalle, dostluk kantarla.. Yılmaz da hesabı kesmiş ama kantarı kapmış gelmiş..
Çok zarif bir salon yapmış Gürhan.. Localı oturma gurupları da var, ocak başı da..
Ocağın başında da, Ramazan Usta oturuyor, hani bana parmaklarımı yediren pirzola ustası..
Çiğ köfte müthiş.. Pastırmalı humus müthiş.. Sıcak ezme mutlak tadılmalı..
Gürhan'ın Yazı'sı, kent merkezinde etin en güzel yeneceği yerlerden biri.. Birincisi hatta..