Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Böyle başkana, böyle teknik direktör!..

Galatasaray tarihinin hiçbir döneminde bu kadar başarısız bir başkan ve bu kadar kötü bir teknik direktörle yönetilmemişti.
Eric Gerets, Galatasaray tarihinin gerçekten gelmiş geçmiş en kötü Teknik Direktörü..
Galatasaray'da futbolu çökertmeye gelmiş özel görevli bir casus dahi "Yok canım bu kadar da abartırsam, deşifre olurum" diye tedbirli olur, böylesi bir bozgun yaşatmazdı.
Önce görünen duruma bakalım..
Gerets, Galatasaray'ı köy takımları önünde Avrupa'dan sildi. Geçen yıl bir Trömsö faciası yaşattı. Bu yıl, rahatlıkla lider çıkacağı bir guruba düştü. Dört takım arasında ilk üçe girse yola devam edecekti. Maçların bitmesine bir hafta kala, sonunculuğu garanti edecek kadar facia bir performans sergiledi.
"Bizim için lig araçtır. Biz Avrupa takımıyız" diyen Galatasaray Gerets yönetiminde iki yıl arka arkaya Avrupa'da "Utanç" sonuçlar aldı.
Gerets geçen yıl, ortada doğru dürüst rakip yokken, Fenerbahçe'nin bitmez tükenmez ikramları, hele son haftadaki fiyaskosu ile avucuna konan şampiyonluğu kendi kazandı sandı, ama takke bu yıl düştü, kel göründü.
Ortada gene Beşiktaş ve Trabzon yokken, maç başına ortalama nerdeyse bir puan kaybeden Fenerbahçe dökülürken, Gerets bu Fenerbahçe'nin bile 7 puan gerisinde kalmayı becerdi.
Bu Gerets'in saha bilançosu.. Gerisinde durum daha da feci..
Gerets çok kötü insan yönetimi ile (Bu yönetimde Erdal Keser'in de büyük katkısı olduğu söyleniyor) Galatasaray'ın takım ruhunu yıktı. Futbolcuları birbirine düşürdü, aralarına fesat soktu, düşmanlık tohumları ekti.. Geçen yıl tüm maddi imkansızlıklar içinde kenetlenen kadroyu bölmeyi, dağıtmayı başardı. Kendi parasını kurtarınca, futbolcuları sattı. Bu da, futbolcularla arasındaki tüm güveni, sevgiyi ve saygıyı bitirdi. Bugün Galatasaray kadrosunda Gerets'e inanan yok..
Gerets, Galatasaray'ın gelecek on yılını kucaklayacak gençleri perişan etti. Bir kısmını bitirdi. Bir kısmını da bitiriyor. Galatasaray orta sahası dökülürken, burada oynamaya hazırlanan süper gençler, Cafercan, Zafer, Oğuz, Aydın nerede bilen var mı bugün.
Takımda bek yok.. Evlad-ı manevisi Cihan her yerde oynarken, Uğur, Ferhat yok edildi. Erkan gönderildi.
Adnan Polat inatla ve ısrarla direnmeseydi, Arda diye biri olacak mıydı, Galatasaray'da..
Gençler böyle harcanırken, eskiler mi tutuldu sanırsınız?..
Geçen yıl her şeyin bittiği anda ortaya çıkarak, arkadaşlarını toparlayan, Galatasaray'ın ayağa kalkmasını sağlayan lider oyuncular, Hakan ve Hasan Şaş, kritik golleri ile kaderi çeviren Hasan Kabze bu yıl Gerets tarafından nasıl yok edilmeye çalışılıyor görüyorsunuz.. Bunların yanına, Adnan Polat transfer etti diye yok sayılan Okan'ı da ekleyebilirsiniz.. Sabri'yi biçmek için elinden geleni yaptı, yapıyor. Ama Sabri, Arda gibi inatla ve ısrarla öyle başarılı oluyor ki, Gerets zaman zaman oynatmaya mecbur kalıyor.
Gözdeleri kim?..
Cihan.. Tomas.. İnnamoto.. Buyrun buradan yakın.. Kalırsa yeni (!) Galatasaray'ı bunlar üzerine inşa edecek.
Galatasaray yönetimi böyle bir hoca ile devam kararı alarak, nasıl başka, nasıl ucuz, nasıl çirkin hesaplar içinde olduğunu kanıtlamıştır.
Bu yönetimin başı, Galatasaray'daki sosyal, ekonomik ve sportif çöküntünün tek sorumlusu Özhan Canaydın'a gelince..
Bugün kulüp iflas halinde.. Çünkü Özhan Canaydın dünyanın en yeteneksiz ekonomisti.
Ünal Aysal'ın "Mucize" teklifini kabul etse, Galatasaray bugün Mecidiyeköy'de dünyanın en modern stadına sahip olacaktı, herkesin gıpta edeceği.. Dünyanın tanıdığı muteber iş adamı ve yürekten Galatasaraylı Aysal'ı itmesinin sebebi ise Sahip Som denen karanlık bir adam.. Bu adama güvenip 100 milyon dolar geleceğini sanacak kadar saf olduğu için Aysal'a "Olmaz" dedi.. Sahip Som'un ipliği pazara çıkınca da, ortada kaldı. Galatasaray Kongresi, bu "Sahip Som skandalı"nın hesabını sormadığı için utanmalıdır. Bu olay, Galatasaray tarihinin kara lekesidir, geçiştirilmiş, ört bas edilmiştir.
Mustafa Sarıgül'ün projesini elinin tersi ile itmese, Galatasaray bugün Seyrantepe'de stad, gelir getiren villalar ve Mecidiyeköy'de gene gelir getiren tesislere sahip olacaktı.
Canaydın, Sarıgül'ü de dışladı ve işleri ele aldı..
Bugün gelinen nokta..
Ali Sami Yen Galatasaray'ın elinden gidiyor. Seyrantepe'de Galatasaray'a tahsis edilen geniş alanın, stad için yeterli bölümü dışında kalan ticari arazi de gidiyor.
Sorun Canaydın'a.. Seyrantepe arazisi kaç dönüm?. Canaydın bunun kaç dönümünü TOKİ'ye terk ediyor, açıklayabilir mi?.
Canaydın, stadı yapacak parayı bulma becerisini gösteremediği, eline geçen fırsatları, kendisinden başkaları prim yapar korkusu ile yok ettiği için, hem Ali Sami Yen, hem de Seyrantepe arazisinin ticari bölümünü, TOKİ'ye babasının malı gibi peşkeş çekerek, stadı yaptırmaya uğraşıyor. Oysa bu arazi ve Ali Sami Yen arsası Galatasaray'ın en büyük servetleri.. Gelecek garantisi..
Gene Galatasaray'ın mal varlıklarından Riva'nın değeri de sıfırlanmak üzere. Burası Orman ve Piknik Alanı ilan edildi bile.. Yani inşaat yasağı kondu, arsa değeri yok edildi. Galatasaray kulübü son anda, gazete haberleri ile öğrendi. İş işten geçerken durumu düzeltmeye çalışıyorlar, şimdi. Başaramazlarsa Riva da gitti gider..
Ekonomik durum bu.. Sportif durum.. Başta futbol, bütün takımların hali meydanda..
Özhan Canaydın "Bir gün elimi öpecekler" demiş geçen hafta..
..Ve Kongre uyuyor.. Kimse "Olağanüstü toplanıp, ne işler oluyor bakalım" demiyor. Divan desen, varlığı belli değil.. Galatasaray camiasının üzerine ölü toprağı serilmiş. Hepsi uyuyor.
Allah rahatlık versin.
Galatasaray bittiği gün uyanır, Özhan Canaydın'ın elini öperler.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA