"Boksörün yere düştüğünde ayağa kalkmak için 10 saniye süresi vardır. Aksi halde kaybeder!."
Ruben Gonzales (Üç kez Olimpik sporcu / Kış Oyunları, Luge. Yazar. Hatip)
Serdar Bilgili'nin Tempo'daki fotoğraflarına baktım.. Baktım.. Baktım.. Müthiş şeylerdi bunlar.. Nasıl çarpıcı.. Nasıl etkili.. Ve de nasıl bir yaşam mesajı veren..
Murat Çolpan.. Bacakları yok.. Kolları yok.. Olimpik havuzun başında duran, sadece bir gövde.. Ve Murat yüzücü.. Öyle doğmuş.. Yedi yaşından beri yüzüyor.. Barda önüne konan içkisini tek başına içmekten, başı ve boynu arasına sıkıştırdığı cep telefonu ile mesaj çekmeye dek pek çok işi kendi yapıyor..
Çanakkale Boğazı'nı iki kez yüzerek geçen Berk Akanıl.. İki bacağı yok..
Erdem Göksel.. Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü kurucusu.. Felçli.. 15 yaşından beri tekerlekli sandalyede.. Atlet.. masa tenisçisi, okçu, yüzücü..
Engin Avcı.. Bir bacağı yok.. Motosikletçi.. Masa tenisçi.. Dalgıç.. Yelkenci.. Yamaç Paraşütçü..
Yasemin Can.. Tekerlekli Sandalye Milli takımının tek kadın oyuncusu..
Murat Emek.. Felçli.. Basketbolcu, maratoncu, masa tenisçi..
İzzettin Kanat.. Bacakları tutmuyor.. Halterci..
Ayhan Metin.. Felçli.. Maraton rekortmeni..
Hakan Fidanoğlu.. Tek kolu yok. Protezle ıstaka tutuyor.. Bilardocu..
Gülçin Erdiş.. Felçli.. Binici.. Yüzücü.. Yamaç paraşütçüsü..
Aydın Yurttaş.. Felçli.. Tenisçi..
Yere düştükten sonra 10 saniye içinde kalkanlar bunlar..
Örnek insanlar bunlar..
Müthiş bir gazetecilik yapan Tempo'nun bu olağanüstü sayfalarını çevirirken, bu yakınlarda Personal Excellence dergisinde okuduğum Ruben Gonzales'in yazısını hatırladım.. Karoly Takacs'ı anlatıyordu.. Siz büyük olasılıkla bilmezsiniz.. Macarların efsane kahramanlarındandır.
1938'de dünyanın bir numaralı tabanca atışçısı subaydı. 1940 Oyunları'nda altın madalya kesin onun olacaktı. Ama kader.. Birliği ile eğitim yaparken el bombası elinde patladı, elini kaybetti.. Artık 40 Oyunları onun için hayaldi.. Zaten savaş yüzünden oyunlar da yapılmadı..
Ama Karoly, düştükten sonra 10 saniye içinde kalkanlardandı.. Sol eli ile atış çalışmalarına başladı.. Gene müthiş bir atıcı oldu.. 1944 Olimpiyatları'na hazırdı artık.. Ama savaş bu oyunları da engelledi. Karoly Takacs'ın Olimpiyat hayallerinin gerçekleşmesi artık mümkün değildi..
Siz öyle sanın.. Karoly inatçı ve ısrarcı ve inançlıydı.. Çalışmaya devam etti. Savaş sonrasının ilk oyunları 1948'de Londra'da yapıldığında Karoly Takacs, kürsünün en tepesine, boynunda altın madalya duruyordu.. Hem de dünya rekoru kırarak.. 1952'de Helsinki'de gene kürsünün en tepesinde, gene altın madalyası ile dururken ağlıyordu..
Serdar Bilgili'nin fotoğrafları çekerken, zaman zaman stüdyonun bir köşesine saklanıp ağladığı gibi..
"Hayır, yanlış anlama, Hıncal" dedi.
"Acıdığımdan değil.. Onlardaki yaşam gücünün bana verdiği heyecandan.."
Serdar, Beşiktaş Başkanı iken engelliler branşını kuran adam..
"Önce Beşiktaş tekerlekli basketbol takımını çektim" diyor.. "Sonra ötekiler.."
Ötekilerin hepsi sporcu değil.. Yaşamın başka dallarında yürüyenler var..
İki bacağı da olmayan Figen Öncel'in yürüdüğü gibi.. 3.5 yaşında evlerinin yanından geçen tren yolunda uyuya kalmış.. Müzik tutkunu.. Eğitimini almış.. Hayatında ilk defa giydiği mini etekle poz vermiş Serdar'a.. Nasıl tatlı, nasıl şirin, nasıl güzel bir kız.. Çekim sırasında söylediği şarkılarla mest etmiş ekibi..
Şirince Süzek.. Çiçek dünyasında yaşıyor.. İzmir'deki çiçek dükkânında..
Mehmet Güngör.. Görmüyor.. Bakırköy'de Ruhsal Danışman..
Muammer Ketencoğlu.. Akordiyonla harikalar yaratmasına engel olmuyor, görmeyen gözleri..
Kerim ve Selim Altınok kardeşler görmüyorlar.. Ama müthiş müzik yapıyorlar.. Besteliyor, çalıyor ve söylüyorlar..
Ayşe Işık.. İki kolunu biçer döğere kaptırmış çocukken.. Şimdi ressam.. Fırçayı ayak parmakları ile tutarak..
Tempo'nun geçen sayısı, herkesin evinde bulunması gereken bir koleksiyon parçası..
O fotoğraflara bakmak, o yazıları okumak gerek.. Okutmak gerek..
Engelli dediğimiz insanlara aslında hiçbir şeyin engel olamayacağını öğrenmek ve onlara takılan bu adın nasıl yanlış olduğunu görmek için..
Tıpkı onlara acımanın da, bu insanlara yapılacak en büyük aşağılama olduğunu bilmek için..
Onlar bizden biri..
Onlar düştükten sonra 10 saniye içinde kalkmayı başararak, bizden öne geçenler hatta!..
Teşekkürler Tempo..
Teşekkürler Serdar!..