İKİ çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler.
En güzel ağacın altına vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar.
Uzun uzun yürürler. Küçük oğlan çok yorulur ve babasına yalvarır..
"N'olur beni kucağına al!."
Baba; "Ben de yorgunum oğlum" demez. Tek kelime etmeden yolun kenarında gördüğü kuru dalı alır ve oğluna verir..
"Al oğlum, sana güzel bir at. Buna bin git!.."
Çocuk sevinçle daldan atına biner ve koşarak, zıplayarak, dehleyerek annesinin yanına doğru uçar adeta..
Babasını ve ablasını çok gerilerde bırakarak..
Baba gülerek kızına döner..
"İşte yaşam budur kızım. Bazen zihnen ya da bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir çiçek, bir şiir ya da bir çocuğun sevinci olabilir."
(Selçuk Karadal'a teşekkürlerimle..)