BİR dahaki sefere isim isim hepsini yazacağım, teşhir edeceğim.. O zaman belki utanırlar..
Bu kaçıncı, Gencay Hanım'ın (Gürün) galalarına gidiyorum, en ön sıra çürük diş.. Koltuklara adları iğnelenmiş hazretler gelmemişler..
Niye iğnelenir adları.. Çünkü Gencay Hanım bir hafta evvelden sorar hepsine, gelip gelmeyeceklerini.. Ona göre davet eder. Çünkü Tiyatro İstanbul Galaları öyle popüler, Gencay Hanım'dan davet bekleyenler, salon kapasitesinin öyle üstündedir ki, gelmeyecek olana boşuna davetiye göndermez.. Gönderdiklerini de son ana kadar izler, en önde boş koltuk kalmasın diye.. Yasemin gala günü öğleden sonra arandı mesela, geleceğimin teyidi için..
Bizde "Gelemiyorum" deme uygarlığı yok ya.. Gencay Hanım kendi aratır teyid için, son gün..
O zaman nasıl olur da, ön sırada hâlâ bir yığın boş koltuk kalır?.. Hem üzerinde bu ülkenin en önemli medya ve iş dünyası mensuplarının adları iğneli olarak? Çünkü bizim ülkede, sanata saygı yoktur, sanatçıya saygı yoktur. Seni adam yerine koyup davetiye gönderene saygı yoktur..
Ya haber de vermez, gelmezler.. Ya gene haber vermeden iki kişilik davetiye ile, dört kişi, altı kişi gelip, ev sahiplerini diğer konuklarına karşı müşkül duruma sokarlar..