YAVUZ (Donat) konuşmuştu.
Yargıtay Başkanı Osman Arslan "Yargı her türlü eleştiriye açık. Ancak bunun ön şartı var. Yargının ancak kesinleşmiş kararı eleştirilebilir. Eleştiriye açık olan olay için, olağan bütün kanun yolları tükenmiş olmalı.."
"O zaman, bu eleştirinin ne yararı olur" sorusunu sorardım, ben Yavuz'un yerinde olsam..
Atı alan Üsküdar'ı geçmiş, testi kırılmış, geri dönüş imkânı kalmamışsa, benim eleştirim ne işe yarar?..
Efendim, gelecek!.. Bu eleştiri ile yargının yarın için değişmesi, bugün mahkûm olanı ne kadar ilgilendirir ki?..
Ama kazın başka ayağı da var..
Yargı karar aşamasında etkilenmemeli.. Tam da bu aşamada yoğun eleştiriler başladı diyelim.. O zaman yargının tesir altında kalma durumu doğmaz mı?.
Şimdi siz Orhan Pamuk'u kurtaran kararın, hiçbir tesir altında kalınmadan verildiğine ne kadar inanıyorsunuz mesela?.. Ya da Ağca'nın yeniden hapse atılmasına?..
Yani..
Bu öylesi kesilip atılacak bir şey değil.. Uzun uzun tartışılmalı..