İki ay kadar oluyor.. Pirelli 2006 takvimine Jennifer Lopez gibi bir dünya starı yanında, Gisele Bundchen ve Kate Moss gibi top modellerin poz verdikleri açıklandığında bir magazin muhabiri sormuştu..
"Hıncal Bey, Pirelli takvimlerinde bir gün bir Türk model görebilecek miyiz?.. Hem bizim kızları, hem Pirelli Takvimlerini iyi biliyorsunuz, yoksa, bizde o takvime girecek düzeyde biri mi yok?." Dedim ki, "Var.. Hem de yığınla var. Mesele kızlarda değil, çalışan fotoğrafçılarda.. Onlar, bildikleri, tanıdıkları ile çalışmayı tercih ediyorlar.. Yoksa yazın herhangi bir plaja gidin, o takvimde yer alacak bir sürü kız görürsünüz. Poz verenler kuş kondurmuş tipler değil.. Esas olan fotoğrafçı.. Onun sanatı.. Bir gün bir Türk fotoğrafçısı görev alırsa, o zaman bir Türk kızını da takvimde görürüz.. Yani önce model değil konu.. Önce fotoğrafçı.." Allah mı söyletmiş ne?.. Pirelli 2006 sunumu için Paris'e gittik, basın toplantısına oturduk ki, fotoğrafçı Türk.. Daha doğrusu çekimleri yapan iki kişilik ekibin, hali tavrı ile de açıkça belli şefi, Mert Alas (Aslı Alaş tabii) bir Türk.. Ama takvimde gene de bir Türk yok..
Benim kafamdaki soruları Ali Atıf Hoca sormuş, Mert'e.. Anlattı, Hoca..
Mert 1971 doğumlu bir Türk.. İngiltere'ye taşınmış öğrenci yaşında.. Bir daha da Türkiye'ye hiç dönmemiş, 15 yıldır.. "Bu takvimde yer alanların hepsini Marcus ile (Ortağı) birlikte seçtik. Önerdiklerimizin hepsini Pirelli aynen kabul etti" deyince, Hoca soruyu yapıştırmış: "Neden bir de Türk kızı seçmedin o zaman?.." "Hiçbir Türk model tanımıyorum ki.. Bir fotoğrafçı için Pirelli takviminde görev almak, Oscar ödülü falan kazanmak gibidir. Harika bir çalışma yapıp bu fırsatı değerlendirmeliydik. Harika çalışma ise, ancak fotoğrafçı ile fotomodelin birbirlerini çok iyi tanıdığı, frekansların uyuştuğu ortamlarda olur.." Pirelli'de Türk modelle çalışmamış Mert ama, baharda falan Türkiye'ye gelecek, birkaç Türk kızını defterine yazacak ve bundan sonraki uluslararası çalışmalarında onları lanse edecekmiş..
Miş de miş.. Pirelli için fırsat kaçtı.. Bir daha bekle ki, bir Türk fotoğrafçı daha görev alsın..
Ama Mert ile Marcus dünyaca ünlü moda dergileri (Vogue, W başta..), dünyaca ünlü modacılar (Louis Vuitton, Armani, Cavalli başta) ve dünyaca ünlü parfümcüler (Gucci, Yves St. Laurent, Givenchy, Lancome başta) ile devamlı çalışıyorlar.
Mert sözünü tutarsa, gerçekten bir iki top modelimiz, ya da kendi keşfedeceği kıza dünya kapılarını fena halde açabilir..
Yarın devam edeceğiz tabii. Rahmetli Eşref Şefik Üstadımız bir Paris gezisini kırk yıl anlatmıştı, "Ben Paris'teyken.." diye başlayarak..