AMAN ne çok kaleme sarılan var.. Yahu ben "Çukulata" derim, kendimi bildim bileli. Benim gibi bir yığın daha var.. Efendim Çikolata imiş aslı.. Nerden aslı?. Türkçe'de çikolata mı var?. Almışız elin dilinden, kendi dilimize uydurmuşuz..
Neyse.. Şeker Bayramı ya (Bu arada kutlu, mutlu olsun) bir çikolata servisi, ikramı başladı ki sormayın gitsin..
Önüne gelen bana çukulata yolluyor, ben önüme gelene çukulata ikram ediyorum..
Berna'yla Fem'den de çukulata aldım, bayramda.. Yanında bir not..
"Çikolata kan basıncını azaltır.
Kalp hastalıkları ve kansere bire birdir.
Cildi besler.
Kemikleri güçlendirir. Stresi azaltır. Kanda pıhtılaşmayı önler. Hislere hitap eder."
Bu da benden.. 1981'de Erkekçe'de yazmıştım.
Çukulata feniletil amindir, kimyasal olarak.. Bu da beyindeki mutluluk hormonudur. Bu yüzdendir ki, Amerikan filmlerinde sık sık, sevgilisi tarafından terk edilen kızları yataklarında çukulata kutusunun başında görürsünüz..
Sevgili yerine çukulata..
Yazı biterken gelen postayı önüme koydular.. Kitaplar arasında bir tane var.. Tina Grube yazmış.. Kapağında çukulata yiyen bir kız.. Romanın adı..
"Erkekler Çikolata Gibidir!.."
Aynen öyle.. Kadın beyinlerinde mutluluk hormonu salgılanmasına sebep oluyoruz ya, çikolata ile ayni etkiyi yaparak..
Ben öyle sanayım.. Kapağı çevirdim..
İthaf cümlesi..
"Erkekler çikolata gibidir. Bazıları başlangıçta kendilerini tatlı göstermeyi başarırlar, ama sonra ağızda acı tat bırakan sütsüz cinsinden oldukları anlaşılır.."
Hadi ordan!..