İSTANBUL Valisi Muammer Güler'den beni fevkalade mutlu eden bir mektup aldım. Sayın Vali beni daha önce aradı. Yanıtın boyu konusunda anlaştık. Daha doğrusu ben öyle sandım. Meğer benim sayfamla, onun sayfası arasında dağlar kadar fark varmış. Oldukça uzun geldi... Bu yüzden formal bölümlerinde kısaltmalar yapmak zorunda kaldım.
Vali Güler mektubunda, önce Beşiktaş-Fenerbahçe maçında olanlara açıklık getiriyor. Bu konuyu onunla daha uzun tartışmayı gereksiz buluyorum, çünkü hemen altında, benim ve tüm uygar ve hukuka saygılı vatandaşların istediği çözümün bundan böyle tüm derbilerde uygulanacağını söylüyor.
Yani her derbide rakip seyirciye yüzde 5 yer ayrılacak. Bu seyirciler ayrı renkte biletlerini bireysel olarak bu tribünden alacaklar ve İstanbul Valiliği'nin güvencesi altında maçı izleyecekler.
Benim önerdiğim çözüm de aynen buydu. Sevgili Dostum Muammer Güler'i bu dirayetli davranış kararından dolayı kutluyorum.
İstanbul Valisi Güler'in mektubunu sizlere bu mutluluk içinde sunuyorum.

***
Sevgili dostum,
Önce şunu açıkça belirtmem lazım.
Ortada "rakip seyircisiz maç" veya "İnsanların maç izleme özgürlüğünü engelleme" şeklinde alınmış bir karar yoktur.
Böyle bir kararı hiç kimse alamaz, alsa dahi uygulayamaz. Biletix gişelerinden bilet alan kişilerin hangi takım taraftarı olduğunu tespit etmek mümkün müdür? Kaldı ki, 02 Ağustos 2005 tarihli İl Spor Güvenlik Kurulu Kararında; üç büyük kulübün kendi aralarında oynayacakları maçlarda, birbirlerinden misafir seyirci kontenjanı olarak bilet talep etmeyecekleri ve bu maçlarda misafir takıma özel yer ayrılmayacağı belirtilmiş, ve bu karar başta Futbol Federasyonu ile, üç kulüp başkanı ve kurulun diğer üyeleri oy birliği ile katılmışlardır.
Esasen Türkiye Futbol Federasyonu Stad ve Güvenlik Komitesinin 2005-2006 sezonu için öngördüğü 28 Temmuz tarihli kararında da, kulüplerin birbirlerinden bilet talep etmemeleri halinde, ev sahibi takımın özel yer ayırma mecburiyeti olmadığı açıkça ifade edilmiştir.
Sayın Uluç,
Benim bu karardan sonra kamuoyuna ve telefonla size ifade ettiğim husus, derbi maçlarında rakip takım taraftarlarının münferit olarak maça gelebilecekleri ve birlikte maç seyredebilecekleri yönündedir ve bu sözümün daima arkasındayım.
Nitekim Beşiktaş-Fenerbahçe maçını çok sayıda Fenerbahçe seyircisinin toplu organizasyon dışında maça gelerek izledikleri bizzat kendiler tarafından ifade edilmiştir.
Sayın Uluç,
O halde ne olmuştur da bu maça gelen seyircilerin bir kısmının stadyumdan çıkarılması zorunluluğu doğmuştur? Bir grup taraftar organize bir şekilde Beşiktaş formaları ve bayraklarıyla kale arkasına gelip maç öncesinde Beşiktaş lehine tezahüratta bulunmuş, ancak maçın başlamasından hemen sonra formalarını çıkarıp, bu kez Fenerbahçe lehine tezahürata başlayınca tribünler bir anda karışmış, diğer tribünlerden bu bölüme atlamak isteyenler olmuş, birbirlerine çeşitli maddeler atılmaya başlamış ve stadın tüm tribünlerinden büyük bir tepki doğmuştur. Bu durum maçın esenliğini doğrudan etkilediği gibi, söz konusu taraftarların can güvenliğini de ciddi boyutta tehlikeye sokmuştur. Bu tablonun devamı halinde son derece vahim olayların gelişeceği göz önünde bulundurularak, bu grubun stadyumdan çıkarılması yoluna gidilmiştir.
Böyle bir kargaşa ortamına son verilmesi, en doğru hareket tarzı olmuştur. Stadyumdan çıkartılanlar ilk aşamada gözlem altına alınmaksızın, çevreden uzaklaştırılmaya çalışırken, 24 kişi polise mukavemet ettikleri ve stadyumu taşladıkları için göz altına alınmışlardır. Çevreden uzaklaştırılan grubun üyeleri Beşiktaş Meydanı'ndan geçerken üç banka şubesi, iki işyeri ve bir belediye otobüsü ile bir özel aracı tahrip ettikleri için 41 kişi gözaltına alınmış ve yetkili Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla haklarında adli işlem yapılmıştır. Gözaltına alınan 41 kişiden 13 çocuğun dışında 28 kişi hakkında halen Beşiktaş Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesi ile zarar vermek suçundan dava açılmıştır.
Stadyumda göz altına alınan 24 kişi ile ilgili olarak Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun hükümlerine göre işlem yapılmaktadır.
Bundan sonraki derbilerde hangi tedbirlerin uygulanacağı sorusuna gelince
1- Toplu bilet organizasyonuna kesinlikle izin verilmeyecektir.
2- Rakip takım seyircisinin maça gitme özgürlüğü esastır. Münferit olarak Biletix gişelerinden bilet alarak takımlarının maçlarına gidebilirler. Buna sınırlama getirilmesi asla söz konusu değildir.
3- Buna ilave olarak;
Futbol Federasyonu ile yaptığımız görüşmeler sonucunda, İl Spor Güvenlik Kurulu'nda Kulüp yöneticileri ile değerlendirilmek üzere misafir takım taraftarları için yüzde beşlik kontenjan dahilinde özel bir bölüm ayrılacaktır. Münferiden bilet alan rakip takım taraftarları buradan maçı izleyebileceklerdir. Bu özel bölümün biletleri farklı renkte olacak ve sadece rakip takım taraftarlarına tahsis edilecektir. Futbol Federasyonu ve üç kulüp temsilcileri ile mutabakat sağlandığı takdirde bu yolda karar alınıp, bundan sonraki derbilerde uygulamaya konacaktır.
Spor basının ve sizin de bu konuda bizlere yardımcı olmanız büyük önem taşımaktadır. Bu yazımın yayınlanması ile okurlarınızın doğru bilgileneceğini umuyor, en iyi dileklerimi sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Muammer Güler
İstanbul Valisi

Son notum.. Vilayetin bu kararı alması için aslında ne federasyonun, ne de kulüplerin iznine ihtiyacı vardır. Tartışılmaz insan hakları ve sportif teamüller (UEFA uygulamaları örneği) bunu gerektirir. Valinin mektubunda federasyonun da çözüme katıldığı anlaşılırken, hala "Kulüp başkanlarının da mutabakatının aranacağı"ifadesinin oraya "Sehven" girdiğini kabul ediyorum.
Tekrar ediyorum. Galatasaraylı seyirci Hıncal'ın bir derbiyi güvenlik içinde izlemesini sağlamak Vali Güler'in görevidir. Bunu önlemek ne Özhan Canaydın, ne Aziz Yıldırım, ne de Yıldırım Demirören'in hakkı ve haddi değildir.