Abuzittinciğim,
Radikal Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan'ın evine 4 defa hırsız girmesi, bayağı konu olduydu. Bizim Güngör Sayarı'nın Marmaris'deki evine hırsız kaç kere girdi biliyor musun?
Tam 8 kere!
Yav, bi memlekette bi adamın evine 8 defa hırsız girebilir mi? 4 defa da olmaz da, 8 pes valla.. Demek ki polis molis, asayiş masayiş tam anlamıyla mafiş.. Zaten Marmaris' de neredeyse soyulmadık dükkan, mağaza ev, tekne, araba kalmadı!. Geçen gün gazetelerde, Muğla Valisi'nin Cumhurbaşkanımızla bi fotoğrafını gördüm.. Vali bey (herhalde nezaket kuralları gereği) Cumhurbaşkanımızın şemsiyesini tutmaya çalışıyor o da (bilirsin böyle şeylerden hoşlanmaz) şemsiyenin sapına sarılmış bırakmıyor!
Resme bakarken, "..Şemsiyeyi tutuncaya kadar acaba sayın valimiz şu Marmaris'deki hırsızları tutamaz mı?" diye aklımdan geçirdim..
Tabi Vali beyin hırsız kovalayacak hali yok ama asayişin de başı Abuzittinciğim. Bodrum da, Fethiye de, Muğla'nın merkezinde durum ne bilemiyorum, Marmaris tam bi hırsızlar cenneti..
Güngör'ün hırsızına gelince.. Her defasında polis, belli bi iki soru sorup, parmakizi alıp gidiyormuş. Ev ilk katta. Demir parmaklık yaptırmışlar. Hırsız kırmış. Alarm taktırmışlar.. Bu defa başlamış Güngörleri gözlemeye.. Hangi akşam çıksalar hırsız pat içerde! Hele Güngör sıksık Kıbrıs'a oğlu Selim'in yanına gider. Ooo hırsız keka! Polis zahmet edip eve bi uğrasa belki de kıskıvrak yakalayacak.. Belli ki daha başka önemli işler peşindeler.. Uzatmayım 8'inci vak'adan sonra herif gelmemeye başlamış. Hırsızla da arasında öyle bi psikolojik bağ gelişmiş ki, Güngör de bi endişe " Acaba adamın başına bi şi mi geldi? Hasta mı oldu?.. Yoksa araba mı çarptı?"
Polis tutmuş olsa herhalde haber verirler.. Çalınan cep telefonları, yüzükler, mücevherler, bi umut, ortaya çıkabilir.. Lakin, yer yarılmış hırsız içine girmiş gibi bi durum var! Şu günlerde Güngör gene eşiyle Kıbrıs' da.. Arada bi bana telefon edip "Git şu eve bi bak..Hırsız girmiş mi?" diyor..
Gidip bakıyorum, girmemiş! Zaten, "yükte hafif paha da ağır " tekniğiyle çalıştığından evden götüreceği bi şi kalmamış..
Acaba küstü mü? Güngör de farkında. Son arayışında "Hırsız bey kardeşim gene gelirse çok ayıp olacak.. Ev tamtakır.. Senin fazladan bi cep telefonun yok mu ? Sehpanın üzerine bıraksan da rezil olmasak!" dedi.
Cep telefonum var da çok eski.. Şarjı bitiveriyor. Hırsıza ayıp olur.. Şimdi belki bi tane Kıbrıs'dan gönderecek..
Eğer sende de varsa Abuzittinciğim yolla da Güngörlere bırakim.. Hırsız efendi, evden iki telefon birden çalarsa Güngör'ü affedebilir..
Hayır, adamı ben de ben de merak etmeye başladım.. Hatta geçenlerde yolda rastladığım polis "Güngör beyin hırsızından n'haber.. Uzun zamandır ortalıkta görünmüyor.." dedi.
Demek onlar da merakta.. Acaba devamlı bi işe mi girdi? Bi yere güvenlikçi filan olmasın?
Münasip yerlerinden öperim kardeşim. Güneş.