"MASAL anlatma bize, kapıdaki Avrupa Şampiyonası'nda ne yapacaksın onu söyle" yazımı Hürriyet Gazetesi sorular haline dönüştürmüş ve A Milli Basketbol takımı koçu Bogdan Tanyeviç yanıtlamış. Babalar gününde hayretler içinde okudum ve bir tek baba yanıt bulamadım...
"4 yıldır ivme aşağıya iniyor. Nasıl yukarı çekeceksiniz" sorusuna " Ben 2007 yılındaki ilk 12'yi şimdiden seçiyorum. O yıl olimpiyatlara 3 takım gidecek. Bunlardan biri olmak istiyorum. Flaş olmak istiyorum " demesinden anlaşılıyor ki traş aynı... Elde canım, buram buram usta bir takım varken iki yıl sonranın gençleştirmesi ile gündem meşgul edilecek ki bu yılın olası başarısızlıklarının kılıfı hazır olsun.
Lafı aynen aktarıyorum " Hido-Memo güneşi gittikten sonra bu güneş doğacak. Bu unutulmamalı. 198689 jenerasyonu çok iyi. Onların önü açılmalı. Bana göre Valentin ve Barış başka kulüplere gitmeli. 3 maçı yenemediğimiz için benim de içim yandı ..." Hep ileriye dönük vaatler, sözler, projeler... HidoMehmet güneşi en parlak halindeyken bugün ne yapacaksın hiç bahis yok..
" 2005'i geçiniz" diyor açıkça Tanyeviç .. Son iki yılı da bu masallarla geçmiştik zaten....
Başarı kıstaslarını kendince şöyle belirlemiş: " Orta başarı Dünya Şampiyonası'na gitmek. Çok büyük başarı Avrupa Şampiyonası'ndan madalya almak. Bir kaç oyuncuyu ön plana çıkartmak. Hayal kırıklığı ise Avrupa Şampiyonası'nda ilk 8'e girememek. "
Yani plan Eylül'de ki Avrupa Şampiyonası'nda ilk sekize kapak atıp günü kurtarmak.
Akdeniz Oyunları'na da asılma niyeti yok anlaşılan. " Biz burada A Takımı'nın iskeletini kuracağız. Hazırlık dönemi biraz daha sert olabilirdi ama oyuncuları biraz rahat bıraktık. Çünkü birbirlerine bağlanmalarını istiyorum. Maçlara çıkıp kazanmak için her şeyimizi ortaya koyacağız. Turist olarak da oraya gitmiyoruz. Hedefimiz ilk 3'e girmek. Çünkü Avrupa Şampiyonası'na moralli gitmek istiyoruz. " Safsata hep aynı..
Ne iskeletinden bahsediyorsun hoca.. Takımın ilk onunu sokaktaki çocuk sayar sana .. Hüseyin ve Muratcan' ı kadroda bulunmamalarına yanıtı ise "Bana değil patronum federasyona sorun" imasında ki, "Davul boynumda ama tokmak başkasında" anlamı taşıyor ve de yılların Tanyeviç'ine hiç yakışmıyor..
Bir yerde de " Türk oyuncusunun özgüvene ihtiyacı var " diyor. Aslını ararsan senin kendi öz güvenini gözden geçirmen gerekiyor koç. Sen bu mükemmel takıma ne kadar güvenirsen onlar da kendilerine ve tabii sana o oranda güvenirler...
Hani diyorum yoksa, Tanyeviç'i, basketbolün geleceğini planlama danışmanlığına kaydırıp 12 dev adamın başına onu eylülde zirveye taşıyacak ustalara ve bu arada kendine de güvenen bir koç mu getirmeli?...
ozuak@hotmail.com
Hıncal'ın notu.. Ünal ile Tanyeviç arasındaki bu enfes tartışmayı keyifle izliyorum. İki tarafın da haklı olduğu noktalar var. Ama ağırlıklı oyum, geçen haftaki gibi, Ünal'dan değil, Tanyeviç'ten yana..