SITKI Usta devreye girince, Can Pak'ın davetine uydum ve hafta sonunu Eskişehir'de geçirdim. Ve de nasıl mutlu oldum..
Eskişehir bir spor kenti haline geliyor.. Kent dışında harika binicilik tesisleri yapılmış, İstanbul'u kıskandırır.. Bu tesislerde bir Balkan Şampiyonası düzenleniyor, Eskişehir'de ilk.. Biniciliğin en keyifli dalıdır, Three Day Event.. Üç Günlük Yarış..
İlk gün dresaj, ikinci gün arazi.. Üçüncü gün manej..
Arazide ki atlamaları izlemeye doyulmaz.. Her Olimpiyatta bu "Arazi" günü ekran başına kitlenirim. Çıplak gözle tüm parkuru görmeniz mümkün değildir zaten. Ekranda doyulmaz.. İki canlının uyumu üzerine kurulmuş bu en güzel yarışı izlemeye doyamazsınız..
Eskişehir binicilik tesislerinin olduğu engebeli arazi bir piknik, bir panayır gibiydi, pazar günü.. Halkın bu ilgisine daha da memnun oldum. Parkur çevresi, gözleme ve ayran sunan kıl çadır, Çin mutfağından, köy mutfağımıza her türlü servisin yapıldığı geniş "Yemek" alanı günün her saatinde doluydu..
Vali, Garnizon Komutanı Havacı paşamız hep oradaydılar.. Gözlerim asıl ev sahibi Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i aradı.. Ankara'da imiş.. Keşke o da olsaydı..
Tesislere gidip gelirken yanından geçtim. Gene İstanbul'u kıskandıracak bir müstakil atletizm stadı da var, Eskişehir'in..
Bir Anadolu Kültür Merkezi ünvanını çoktan hak eden Eskişehir, şimdi bir gerçek spor merkezi olma yolunda hızla ilerliyor.
Kente bir yaşam dinamizmi getiren 40 bin üniversiteliyi, Eskişehir'i yönetenler çok iyi değerlendiriyorlar.
Anemon Oteli Kral dairesini nihayet hazırlamış. İlk beni ağırladılar. Harika bir suit, ama yorucu.. Yataktan odasından salona, ordan bara, bardan saunaya falan, bayağı yol kat ediyorsunuz.. Öylesine kocaman..
Banket gecesinin yıldızı Erol Büyükburç idi.. Büyük Ustayı zevkle dinledik. Sonra bir gençlik merkezleri, Hayal Kahvesi ve Doors gibi diskolara dağıldık..
İnsanın vücudunu yorarken kafasını dinlendiren, harika bir hafta sonu geçirdik.