Bakın bu okuyacaklarınız, bu ülkedeki yasa, hak, hukuk tanımazlığın, devleti hiçe saymanın, insan sevgisizlik ve saygısızlığın en canlı örneğidir. Ve de bu rezilliğin asıl sebebinin yaşanmış kanıtı..
Yer Sabah gazetesinin önü.. Yayalara yeşil ışık yanıyor. Yaya geçidinde, trafik ile yıllardan beri tek başına uğraşan bir Don Kişot, Hıncal Uluç var..
Ve 34 KSH 78'in şöförü, kendine geçidi ve yeşil ışığı gösteren Hıncal Uluç'un üzerine arabasını pervasızca sürüyor.. Gözlerimin içine baka baka, üzerime sürüyor, hem de yaya geçidinde, dikkat buyurun..
Nerden geliyor, bu küstahlığın cesareti..
Hıncal'ın yarım metre arkasında, geçidin hemen başında bir trafik polisi dikiliyor ve bu polis olup bitenleri seyrediyor.. İçi geçmiş, Allah'ından ölmüş.. Ne görev bilinci var, ne üzerindeki üniformaya saygısı.. "Orda dur" demişler.. Duruyor o da.. Keşke durmasa.. Keşke devleti bu kadar zavallı hale düşürmese..
34 KSH 78'in şöförü, o polisin o olaya karışmayacağından adı gibi emin.. O yüzden sürüyor arabasını ve Hıncal kendisini geriye fırlatarak, ezilmekten kurtuluyor.
Polis boş bakıyor.. Devletin aczinin, devletin güçsüzlüğünün, devletin yokluğunun anıtı olarak boş bakıyor!.. Rezalet gözünün önünde.. Ama asıl rezalet bu polisin aldırmazlığı..
Bura İstanbul'un göbeği.. Bura gazeteci ve televizyoncuların kum gibi kaynadığı
Sabah ve atv'nin önü.. Burada, yeşil yanarken ve lambanın dibinde polis dikilirken, Hıncal'ın üzerine yaya geçidinde araba sürülüyorsa, korkusuz, pervasız, aldırmasız sürülmeye cesaret ediliyorsa, gerisini varın hesaplayın..
Sonra bana söyleyin.. Bu İstanbul'da trafik düzelir mi?.
Şimdi, bana faks gelir.. "34 KHS 78 plakalı aracın sürücüsü bulunmuş, kendisine gerekli uyarı yapılmıştır."
34 KHS 78'in sürücüsü de, nasıl poposu ile gülecektir o uyarıya ve arabasını ilk yeşilde, ilk yaya geçidinde gene yayanın üzerine sürecektir, korkmadan, aldırmadan!..
İstanbul polisine, en azından görevle bulunduğu yerde hiçbir, ama hiçbir, en ufağından, en büyüğüne hiçbir trafik kuralını cezasız bırakmama bilinci verilmedikçe, ne yapılsa, ne yazılsa boş..
Bu bilinç nasıl verilecek peki, yaptığı işe inanmayı unutmuş, görmezden, aldırmazdan gelmeyi alışkanlık haline getirmiş bu adamlara?..
Biri bana bunu anlatsın!.. Ben hiç değilse polisin olduğu yerde trafik kural ihlali istemiyorum artık.. Kimse de istemiyor.. Polisin kendisi dışında..
Devleti temsil etme bilinci.. Mesleğe sevgi, üniformaya saygı biraz!..
Lütfen!..
Yoksa bu köşede artık plaka değil, polis yaka numaraları mı yayınlamam gerekiyor?..