Galiba bir yazar daha keşfettim.. Şeniz.. 12 yıl önce, hafta sonları Ertekin'de otururken, bisikletli bir kız gelir, kahve içerdi. Boğaziçi'nde öğrenciydi. Tatil sabahları Boğaz sahilinde sporu böyle yapıyordu. Sonra mezun, sonra kayboldu.
Geçenlerde İş Sanat'ta bir konser öncesi, bir genç kız yaklaştı yanıma.. "Beni tanıdınız mı" diye.. "Tabii" dedim.. "Sen bisikletli kızsın.." Şaşırdı hatırlamama.. Hafta sonu Ertekin'e bu defa arabası ile geldi.. Kolunun altında bir dosya.. İçinde yazılar.. "Ne olur bir göz atın" dedi.. Ben aldım dosyayı bir kenara attım.. Bende en zor bulunan şey, vakit.. Ama Şeniz işini kenara atmadı. Durmadan uğruyor Ertekin'e.. Sormuyor ama ben sıkılıyorum..
Pazartesi gece yarısı, yatağa giderken, masanın üzerinde öyle duran dosyaya takıldı gözüm.. "En üsttekine bir bakayım" dedim.. Baktım.. Yatak odasına gittiğimde saat ikiye geliyordu. Bazılarını iki defa olmak üzere hepsini okudum, gözlerimi kırpmadan.. O kadar güzel yazmıştı ki, Şeniz.. Müthişti..
Şimdi size onun yazılarını sunacağım köşemden zaman zaman.. Ayşe'yi Dinç Bey keşfetmişti, Hıncal'ın Yeri'nde.. Şimdi vitrinde Şeniz var..
Yayınlama kararını verdiğimde "İki adamla başla" diyen Şeniz oldu. Kabul ettim..
İşte ilk Şeniz yazısı..

***
Pazartesi geceleri iki adamın arasında kalıyordum: Haziran Gecesi'nin Baran'ı ve Bir İstanbul Masalı'nın Selim'i. Baran da, Selim de iyi kalpli, dürüst, içten adamlar. İkisi de sevgi dolu, güvenilir ve çok başarılı.
Ne var ki Baran, çılgın, uçuk, her şeyi silip silip baştan başlayabilecek biri. Sanki bir kadınla bir erkeğin birleşimi. Garip bir şekilde yaşamı hızlandıran, ateşleyen, kapılıvereceğin biri o. Selim ise çok düzgün, hep yanında olacak, daima seni koruyup gözetleyecek bir adam. Belki radikal kararlar alıyor ama o kadar düzgün ve ciddi ki bunları fark bile etmiyorsun.
Bu pazartesi, bu ikisine bakarken, çoktan karar verdiğimi fark ettim...
Olağan Şüpheliler filmini seyredenler hatırlar. Kevin Spacey'nin canlandırdığı karakter, Keiser Jose diye birinden bahseder. Adam katillerin teröristlerin dünyasında bir efsanedir.
Bir gün Keiser'ı ele geçirmek isteyen bir grup evine baskın yapar, karısını ve çocuklarını rehin alır. "Teslim ol Keiser" derler, "Yoksa karın ve çocukların ölecek." Keiser bir ailesine, bir karşısındaki adamlara bakar.. Ve çeker silahı önce karısını, sonra da çocuklarını öldürür. Sonra onları rehin alan adamları.
Bütün zaaflarını öldürür Keiser.. Ne gemilerin yanaşabileceği bir liman, ne de kendinde yola çıkacak bir gemi bırakır geride.
En çok sevdiklerinden korkmuştur. En kötü onları terk ettiği gibi .
Belki onlar değildir terk ettiği, onlarda akseden zayıflığıdır. Çoğu zaman kendisidir belki de..
Ben de çektim silahı... Baran'ı vurdum dün gece...

***
Şeniz'in yazısı etkiledi beni.. 6 yıl sonra beni bir kış günü terk eden sevgilim, Selim'i vurmuştu oysa..