Aile yemeğinin tatlı bir sürprizi vardı benim için. Necip Kışlalı, Nuri Büyük dayının oğlu Necip'in eşi Demet.. Birlikte basketbol federasyonunda çalıştığımız başkanım ve futbol hakemi Faik Gökay'ın da kızı.. Bir kağıt sıkıştırdı elime.. Aile "İlle oku" dedi.. "Okumam, yazarım" diye söz verdim.. İşte Demet!..

***
Delikanlı Hıncal'ı hâlâ anlatır annem
babam
60'lı yılların Hıncal'ını
Başında bir tomar saçla gençlik yelleri
Nasıl da kızlarla çakışırdı yolları.
Kolej kapısında, merdiveninde Dil Tarih'in
Spor salonlarından çim sahalara
Elinde kalem, başında kavak yelleri
Nasıl da çakışırdı kızlarla yolları.

Aşındırdı gide gele üniversite eşiğini
Folk Üçlüsü'nün salladı beşiğini
Doğan, Ahmet ve Selami büyüdü
Hıncal'ın elinde "Pa" ve "Boss" oldu adı üçlünün dilinde
Hıncal müzikle yontup kalemini besledi
Genç yıldızlarla yaşamını süsledi.

Yıllardan yıl aldı, büyümeye yol aldı
Çömezden gelip vardı usta yazara
Tekledi böbreği, geldi nazara
Tam bir sene hasta yattı Hıncal
Kavuşmak için sağlığına sıkı dayattı
Hıncal.

Sevgiyi yazdı dost kazandı
Aşkı yazdı eş kazandı
Barıştan söz etti kardeş kazandı
Kimileri dert yüküyle ayağına vardılar
Ne zaman ki söyledi doğruyu,
ayağından vurdular

Yemeğin yahşisi nerdedir Hıncal bilir
Güzelin vahşisi nerdedir Hıncal bulur
Çeşnicibaşı misali Hıncal'ın damak tadı
Aklında, ezberinde onca mankenin adı

Dönmez dünyada sözünden, fahri müfettiştir
Kusur kaçmaz gözünden, enseler suçlu kim ise
Feleğini şaşırtır
Mosmor etmek için şaka duvarını aşırtır.
Taktı mı takar, çaktı mı yakar
Küt iner Osmanlı sillesi gibi
Kahkahası şampiyon güllesi gibi

Unutulur adam değildir Hıncal, vesselam
Tüm aileden Hıncal'a sevgi ve selam.
(30 Aralık 2004)